Efendim vergi mahkemesinin tanığı kendisinin dinlemesi usulen mümkün değil, dediğiniz gibi bu yüzden dinlemiyor.

Alıntı: Bu maddede sözü edilen delil tespiti İYUK tarafından kabul edilen delillerin tespitidir. Bu maddede sözü edilen delil tespiti “tanığın ifadesinin tespiti” anlamına asla gelmez. Çünkü İYUK gereğince “tanık” diye bir delil bulunmamaktadır.

İYUK md. 31 vergi yargılamasında da İYUK, VUK ve atıfta bulunulduğu ölçüde HUMK hükümlerinin uygulanacağını ifade eder.
VUK md. 3 ise tanık delilinin vergi yargılamasında geçerli olduğunu ifade eder.
İYUK md. 58/2 ise delillerin tespitinin adli yargı mercilerine yaptırılabileceğini ifade eder.
Bu durumda VUK hükümlerine göre yasal bir delil niteliğinde olan tanık delilinin İYUK 58 hükmü uyarınca adli yargı mercilerince tespit ettirilmesinin önündeki yasal engel nedir?
Uygulamada bir engel olabilir belki; ama yasal engel nedir?
Vergi yargılamasında da İYUK hükümleri de uygulanacağına göre VUK tarafından kabul edilen delillerin tespiti de adli yargı mercilerinde yaptırılabilir. (idare mahkemelerinde de bu usulle tespit yaptırılabileceği kanattindeyim ama soruyu o mecraya taşımak istemiyorum. Vergi mahkemesi boyutunda tartışılmasını istiyorum.)