Mesajı Okuyun
Old 25-08-2010, 10:15   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın sisifos;

Borçlar Kanunu'nun "Akdin Mevzuu-Erkanı" başlıklı 19. maddesine göre; "Bir akdin mevzuu, kanunun gösterdiği hudut dairesinde, serbestçe tayin olunabilir. Kanunun kat'i surette emreylediği hukuki kaidelere veya kanuna muhalefet; ahlaka (adaba) veya umumi intizama yahut şahsi hükümlere müteallik haklara mugayir bulunmadıkça, iki tarafın yaptıkları mukaveleler muteberdir."

Anayasanın 48. maddesine göre ise; "Herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir...’’ demek suretiyle "sözleşme serbestisi" ilkesini güvence altına almıştır.

Kamu düzeni açısından tarafların diledikleri şekilde kanuna, ahlaka ve genel düzene, dolayısıyla hayatın olağan akışına aykırı olmayacak şekilde akdettikleri bir sözleşmenin unsurlarının da açık, belirgin, tarafları şüpheye ve ihtilafa maruz bırakmayacak şekilde olması gerekir.

Sorumluluk hususlarının açıkça belirtilmemiş olması, sözleşme özgürlüğünün olumsuz bir şekilde sınırlandırılması anlamına geleceği için Anayasa ve Borçlar Kanunu ile güvence altına alınmış sözleşme serbestisi ilkesine aykırılık teşkil eder.

Konuya ilişkin Yargıtay kararı ve/veya içtihada gereksinim duymaksızın alıntıladığım kanun maddelerine atıfta bulunmanızın yeterli olduğu kanısındayım.

Saygılarımla..