Sayın mini hukuk;
İcra ve İflas Kanunu'nun "ERTELEME KARARININ ETKİLERİ" başlıklı 179/b'ye göre;(Ek madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./50. md.)
"Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
(Değişik fıkra: 12/02/2004-5092 S.K./4.mad) Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez. Kayyım, mahkemenin belirleyeceği sürelerde iflâsı ertelenenin faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir.
İflasın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflasına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına karar verebilir."
206. maddenin dördüncü fıkrasına göre;
"...Birinci sıra:A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, B) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları..."
İflasın ertelenmesi kararı, zor durumda olan şirket veya kooperatifin toparlanma sürecine girip borçlarını ödeyebilecek konuma gelmesini ve dolayısıyla gerek alacaklıların gerekse borçlunun menfaatlerini gözetmeyi amaçlayan bir müessesedir. Yukarıda alıntıladığım düzenlemelerde rehinle teminat altına alınmış alacaklar yönünden satışın mümkün olmadığı belirtilmiş olmakla birlikte taşınmaz haczinin ardından satış istenemeyeceğine ilişkin bir düzenlemeye rastlayamadım. Konu hakkında eminim "net" bilgi verebilecek meslektaşlarımız vardır.
Saygılarımla..