24-08-2010, 08:43
|
#31
|
|
Hukuk Devleti'nin en başta gelen özelliği, hukukun üstünlüğü ve herkesin yürürlükte olan kurallara uymasıdır.
Eğer barolar şimdiye kadar yasaların öngördüğü koşulları yerine getiren herkesi avukatlığa kabule etmişlerse ve eski bir savcı hakkında başka bir karara varıyorlarsa, ortada bir terslik vardır.
Eğer bir baronun kabul etmediği eski bir savcıyı, diğer bir baro avukat olarak kabul ediyorsa, ortada daha büyük bir terslik vardır.
Ben Ankara Barosu'nun kararını belirttiğim açıdan doğru bulmuyorum.
Not: Burada savunduğum eski savcı değil, yasaların kendisine tanıdığı hakların savunmasıdır.
Diğer bir konu, söz konusu savcının savcılık dönemi boyunca avukatlara karşı olduğunu düşünelim. Ankara Barosu zamanında savcının bu türden davranışlarına karşı hukuki yollara başvurdu mu? Savcının avukatlara karşı tavır takındığı, eski savcı avukatlık için baş vurduğu zaman mı ortaya çıktı?
Saygılarımla
|