13-08-2010, 11:44
|
#2
|
|
|
|
|
|
İyi günler, bir icra dosyamızda borçlunun tek bir araçtan başka malı bulunmamaktadır ve biz araç üzerindeki hacizde 7 sıradayız. Aciz vesikası almak istiyoruz, alabileceğimize dair yargıtay kararı vardı sanırım, bu yönde karar veya karar numarası paylaşabilecek meslektaşım olursa sevinirim.Bir de sanırım geçici aciz vesikası olarak alabiliyoruz acaba bu durumda kesin aciz vesikası almam mümkün mü?
Teşekkür ederim.
|
|
 |
|
 |
|
Merhaba;
Faydası olacağı umuduyla:
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 1984/1407
Karar: 1984/3166
Karar Tarihi: 22.10.1984
Dava: Taraflar arasındaki davanın Dikili Asliye Hukuk Hakimliği’nce görülerek davanın reddine dair verilen 15.12.1983 tarih ve 116-268 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Dava, borçlu H. aleyhine Dikili İcra Memurluğu’nun 1982/74 sayılı dosyasından takipte bulunan alacaklı A.’nın, borçlu H.’nin borcunu ödememek için Dikili tapusunda kayıtlı taşınmazını 20.10.1981 tarihinde ağabeysi Ş. lehine ve bunun da yine akrabası İ. lehine 16.12.1981 tarihinde yaptıkları temliki tasarrufun, İcra İflas Kanununun 277 ve müteakip maddeleri hükümleri gereğince, iptali istemine ilişkindir.
Davalılar vekili, aciz belgesi 9.12.1982 tarihli olup davadan sonra ibraz edildiğinden davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, aciz belgesinin 9.12.1982 tarihinde alındığı ve İcra İflas Kanununun 277/1. maddesi gereğince dava açma koşulunun dava tarihinde gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. İptal davası, 4.06.1982 tarihinde açılmıştır.
Takip konusu borç aslı 675.000 liradır. 26.3.1982 tarihinde borçlunun adresinde haczi kabil 105.000 lira değerinde eşya bulunarak fiilen haczedilmiş ve hazır bulunan borçlu eşi L., bu eşyaların daha önce de haczedildiğini ve kendisine ait olduğunu ileri sürerek istihkak iddiasında bulunmuştur. Alacaklı vekilinin talebi üzerine, borçlu adına kayıtlı gayrimenkullerin haczi için icra memurluğunca, Dikili Tapu Sicil Muhafızlığı’na 26.3.1982 tarihinde müzekkere yazılmış ve muhafızlığın 1.4.1982 günlü karşılık yazısında, borçlu adına kayıtlı taşınmaz mal bulunmadığından haciz istemi reddedilmiştir.
İcra dosyasında mevcut bulunan ve havale kaydını taşımayan 5.4.1982 tarihli imzalı dilekçesi ile alacaklı vekili, borçlu hakkında aciz vesikası verilmesini istemiş, 9.12.1982 günlü dilekçede bu istemini tekrarlamış ve icra memurluğunca düzenlenerek verilen 9.12.1982 tarihli borç ödemeden aciz belgesini, davanın devamı sırasında mahkeme dosyasına ibraz etmiştir.
Aciz belgesi, davadan önce, icra dosyasında borçlu hakkında yapılan ve borç ödemeden aczini kanıtlayan haciz işlemlerine dayalı olarak düzenlenmiş ve verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 277. maddesi hükmünce aciz belgesi, iptal davası için özel bir dava şartıdır.
Haciz yolu ile takipte iptal davasını, elinde kesin veya geçici aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir (m. 277/1).
Kesin ve geçici borç ödemeden aciz vesikası; İcra ve İflas Kanununun 105 ve 143. maddelerinde belirtilmiş ve düzenlenmiştir. Madde 105/1 hükmüne göre, haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağı 143. maddedeki aciz vesikası hükmündedir. 105/2 uyarınca ise, icraca takdir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anlaşıldığı surette dahi tutanak muvakkat aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya 277. maddede yazılı hakları verir.
Buna göre, icra dosyasında mevcut olup davadan önce düzenlenmiş bulunan 26.3.1982 günlü haciz tutanağı, geçici aciz vesikası niteliğindedir.
Davadan önceki haciz işlemlerine dayalı olarak düzenlenen ve davanın devamı sırasında dosyaya ibraz edilen aciz vesikası ile borçlunun aciz halinin açıldığı tarihte gerçekleştiği sabit olduğuna ve bununla dava şartı tamamlanmış bulunmasına göre, iptal davasının esastan incelenmesi ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, dava açma koşulunun dava tarihinde tahakkuk etmemiş olduğu görüş ve düşüncesi ile davanın reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle, mahkeme kararının temyiz eden davacı alacaklı A. yararına BOZULMASINA, 22.10.1984 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
|
|
 |
|
 |
|
|