|
|
|
|
Sayın site üyeleri,
Elimde veraset ilamı olmamasına rağmen daha sonra tamamlamak üzere nüfus kayıtlarını ve müvekkil beyanlarını esas alarak ortaklığın giderilmesi davası açtım. yargılama sırasında da veraset ilamını aldım ve mahkemeya sundum. Bu noktada hakim davalı olarak gösterdiğimiz ve hak sahibi olan mirasçının veraset ilamında yer almadığını söyleyerek bu konuda beyanda bulunmamı istedi.
Ara karar sonrasında ben de gerçekten kardeşlerden birinin veraet ilamında yer almadığını çok geç de olsa gördüm. Sebebini araştırdığımda ise muris ve veraset ilamında yer almayan oğlunun göçmen olarak geldiklerini ve ayrı hanelerde nüfusa kayıt yaptırdıklarından veraset ialmına esas nüfus kaydında yer almadıklarını öğrendim.
şimdi mahkemeye beyanda bulunma aşamasında bir kaç tereddütüm var. Şöyle ki;
- Sunmuş olduğum veraset ilamı uyarınca davaya devam edilip gerçekte hak sahibi olan mirasçının sorununu kendisine mi bırakmalıyım?
- Bu husus her aşamada müvekkile sıkıntı yaratır deyip veraset ilamının iptali davası açmak için mahkemeden yetki mi istemeliyim?
- Veraset ilamını veren mahkemeye durumu izah edip kararı tavzih ettirme olanağım olabilir mi?
- Bunlar dışında izleyebileceğim bir yol var mı?
Cevaplarınızı bekler, teşekkürlerimi sunarım...
|
|
 |
|
 |
|
Sayın meslektaşım,
Ortaklığın giderilmesi davasında tüm paydaşların davaya dahil edilmesi zorunludur. Bu itibarla veraset ilamında görünmeyen mirasçıyı dava dışı bırakamazsınız. Esasen bu kişiyi davalı olarak gösterdiğinize göre (ve adalet gereği) mirasçı olduğunu kabul etmişsiniz demektir.
Tavzih HUMK 455 ve devamında açıklandığı üzere icra edilmesi mümkün kararlar için yapılabilir. Veraset ilamlarında tavzih mümkün değildir. Bu nedenle dosyaya sunduğunuz veraset ilamının iptali ile yeniden veraset ilamı verilmesini talep etmeniz en mantıklı çözüm gibi görünüyor.
Saygılarımla.