Konu: BoŞanma
Mesajı Okuyun
Old 28-07-2010, 12:33   #4
üye15747

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
5.Ceza Dairesi

Esas: 1981/737
Karar: 1981/1152
Karar Tarihi: 22.04.1981

REŞİT OLUP AKLEN MALULLÜĞÜ NEDENİYLE FİİLİN KÖTÜLÜĞÜNÜ MÜDRİK VE MUKAVEMETE MUTEDİR BULUNMAYAN MAĞDURENİN BİLİŞTİRAK IRZINA GEÇMEK SUÇU - MAĞDURENİN YARGILAMADA NE ŞEKİLDE TEMSİL EDİLECEĞİ HUSUSU

ÖZET: Akıl hastası F.'nın asaleten ve yasal bir izin alındığına dair dosyada belgesi bulunmayan babası O.'ın mağdureye vesayeten müdahil olarak duruşmaya katılması isteklerinin kabulü ile vekalet ücretine hükmedilmesi, kanuna aykırıdır.

(1412 S. K. m. 317, 366) (765 S. K. m. 31, 33, 59, 80, 416, 417, 440) (6085 S. K. m. 60) (743 S. K. m. 391, 405)

Dava: Reşit olup aklen malullüğü nedeniyle fiilin kötülüğünü müdrik ve mukavemete mutedir bulunmayan Fatma'nın biliştirak ırzına geçmekten sanıklar Ahmet, Hasan, ve zina yapmaktan sanık Fatma'nın yapılan yargılamaları sonunda; T.C.K.nun 416/1, 417, 80, 59 ve 6085 sayılı kanunun 60/E maddeleri gereğince sanık Ahmet'in 10 sene 2 ay 15 gün sanık Hasan'ın 8 sene 9 ay ağır hapis cezalarıyla mahkumiyetlerine haklarında 31-33. maddelerin tatbikine sanık Hasan'ın şoför ehliyetinin daimi olarak geri alınmasına ve sanık Fatma'nın müsnet suçtan beraetine dair (......) 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.11.980 gün ve 978/43 Esas, 980/211 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi O yer C. Savcısı ile sanıklar tarafından istenilmiş ve sanık Hasan Gönülsüz yönünden duruşmalı inceleme talep edilmiş şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle,

Gıyabında verilen hüküm sanık Ahmet'e 24.12.1980 günü tebliğ edilmiş olduğu halde, temyiz dileçesi 2.1.1981 tarihinde yasal süresi geçtikten sonra verilmiş bulunduğundan C.M.U.K.nun 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin tebliğname gibi reddiyle, incelemenin sanık Hasan ile C. Savcısının sanık Fatma haklarındaki temyizlere hasren yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

...

Ancak:

Mümeyyiz olmayan kişilerin dava ehliyetleri de bulunmamasına, bu gibiler davada kanuni mümessilleri tarafından temsil edilebileceklerine ve bunlar adına ancak kanuni mümessilleri tarafından dava açılabileceğine ve açılmış bulunan kamu davalarının kanuni mümessillerinin katılabileceklerine ve medeni kanunun 391, 405/8. maddeleri, vesayet altındaki kimsenin taraf bulunduğu davalarda onu temsil edecek olan vasinin mahcur adına dava açabilmesi veya açılmış bulunan davaya katılabilmesi yahut da bu kimseye karşı açılan davayı takip edebilmesi için kendisine sulh mahkemesi tarafından husumet izninin verilmesi amir hükmünü getirmiş bulunmasına ayrıca iznin her dava için ayrı ayrı alınması gerekli olup vesayet kararında vasiye genel olarak husumet izninin tanınmış olmasının yasal bir değer taşımamasına ve (prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk muhakemeleri usulü kanunu 3. bası sahife 197) anılan 405. maddenin 8. fıkrası hükmü kamu düzenine ilişkin olmasına göre mahkemece vasiye husumet izni verilip verilmediğinin re'sen araştırılması, mevcut değilse iznin alınması için kendisine uygun bir süre tanınması ve sonuca nazaran müdahale isteği hakkında bir karara varılması icap etmiş olmasına rağmen akıl hastalı Fatma'nın asaleten ve böyle bir izin alındığına dair dosyada belgesi bulunmayan babası Osman'ın mağdureye vesayeten müdahil olarak duruşmaya katılması isteklerinin kabulü ile vekalet ücretine hükmedilmesi,

Sonuç: Yasaya aykırı temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden BOZULMASINA, 22.4.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.