14-07-2010, 16:02
|
#4
|
|
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 09.11.2006 T., Esas: 2005710533, Karar: 2006/11403: "Dosyadaki dilekçeye göre, davalı icra takibinde sadece borca itiraz etmiş ve yetkiye itiraz etmemiş olup, icra takibinde sadece borca itiraz eden ve yetkiye itiraz etmeyen davalı, icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır ise de; bu kabul, davalının takibin yapıldığı yerde açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamında sayılamaz. Davalı borçlunun, daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı yine bulunmaktadır.
Öte yandan, somut olayda, davanın açıldığı mahkeme, kaza yeri veya davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olmadığı gibi, HUMK.nun yetkiye ilişkin diğer hükümleri çerçevesinde de yetkili mahkeme değildir. O halde, davalı vekilince, süresinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunulmasına ve mahkemenin yetkisiz olmasına göre, mahkemece davanın yetki yönünden reddi ile istem halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, yetki itirazının reddiyle esasa ilişkin hüküm kurulması doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir."
Saygılarımla...
|