Öncesi şehre 20 km uzaklıkta kasaba olup şuanda merkeze bağlı mahalle statüsünde olan
yerin çarşı merkezinde kamulaştırma davası görülmekte.

Kasaba kültürü sebebiyle emsal bulunamıyor ancak davalı hissedarlardan birinin
hissehi 1993 yılında 90.000.000,00 TL'ye satın aldığına dair tapu kayıtlarına ulaştık.
Bu satış günümüze uyarlandığında serbest piyasadaki satışlara uygun değer çıkıyor ki
aynı değeri hem muhtar ve hem de Emlakçılar Odası harici raporu da belirtiyor. Dosyada mevcut.

Ayrıca, Yargıtay'ın "dava konusu yerde emsal yoksa aynı konumdaki yanık yerleşim merkezlerindeli
emsallari baz al" yönündeki kararları bağlamında değerlendirilebilecek bir ilçedeki hem somut emsal ve
hem de emsal eşliğinde kamulaştırma davasında verilmiş b.kişi raporu mevcut ve daha yakın olan diğer
ilçede birbirini doğrulayan henüz (karara varılmamış) iki ayrı kamulaştırma heyet raporu ile yine onu
doğrulayan mahkeme b.kişisinin başka bir mahkemeye sunduğu b.kişi raporu var.

Bu konuda bu kadar obsesif olmamaın sebebi olan Yargıtay aşamasında bu üç verinin değer tespitinde
ne ölçüde itibar edileceği hususunda görüşürünüzü ve/veya yargıtay kararı istirham ediyorum.
Mesleği bırakma düşüncemin tek sebebi olan Kamulaştırma bedel tespiti davasıyla ilgili yardımcı
olmanızı can-u gönülden diliyorum. Teşekkürler