07-07-2010, 17:05
|
#4
|
|
Cengiz Bey'e ve Taner Bey'e katılıyorum.
Destek mahiyetinde  :
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/6908
Karar: 2009/1163
Karar Tarihi: 03.03.2009
O halde, davacı tarafın yüklenici namına ifaya izin mi; eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsilini mi istediği sorulup açıkça saptanmalıdır. Çünkü HUMK'nun 75 ve 76. maddeleri hükümleriyle 04.06.1958 tarih ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince; davada maddi olayları açıklamak taraflara; hukuki niteleme ile uygulanacak kanun hükümlerini tespit etmek ise hakime ait bir görevdir. Kaldı ki, davada açık bir şekilde dava konusunun da açıklanması zorunludur (HUMK. m. 179/b. 2).
|
|
 |
|
 |
|
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/2781
Karar: 2003/3610
Karar Tarihi: 05.05.2003
Tapuda isim düzeltme istemleri, mülkiyet hakkının kullanımını engelleyen ancak bir mülkiyet aktarımına yol açmayan hususların nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesine ilişkindir. Bu nedenle böyle düzeltme istemli bir davada, davacının amacının tam olarak açıklattırılması gerekir. Bir dava da olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak ise hakime aittir.
...
Bu duruma göre, mahkemenin gerektiği takdirde, davacı vekiline bir kez daha talebini açıklattırarak, bu doğrultuda inceleme ve araştırma yaparak, tapu kaydında hissedar davacının diğer kardeşlerini de dinleyerek, davacı ile tapu kaydında yazılı Hayri'nin aynı kişi olduğunu şüphe ve tereddüde yer vermeyecek şekilde saptadıktan sonra bir karar vermesi gerekir... |
|
 |
|
 |
|
Saygılarımla...
|