Öncelikle anlattığınız olaylara ilişkin durumları ispat etmenize yarar yazılı ve somut belgeleri açılan davaya sunmanız gerekecektir.Özellikle bir kimse lehine tahsil edilen paranın verilmemesi TCK anlamında görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur.Bunu bile bile bir avukatın hemde ücretini aldığı bir dosyadan böyle bir para üzerinde hapis hakkı uygulaması bana pek mantıklı gelmiyor.
Avukatın vekalet tarihi ve bu tarihten sonraki takip ettiği davalara hali hazırda belli olduğundan, ortada bir sözleşmede bulunmamasına göre,164.madde uyarınca avukatın ücreti belirlenecektir.
Ancak 20.000TL üzerine vekalet ücreti için hapis hakkı uygulayıp sonrada ayrıca yine vekalet ücreti davası açılması hemde sözleşme olmamasına rağmen akla bakılan davaların nispi vekalet ücreti içerir yüksek miktarlı davalar olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.
Aksi takdirde hem bu kadar para üzerinde hapis hakkı uygulanması hem de ayrıca dava açılması bu işlemi yapan meslektaşımızın aleyhine olur diye düşünüyorum.
|
|
|
|
AVUKATLIK ÜCRETİ
Madde 164 - (Değişik madde: 02/05/2001 - 4667/77. md.)
Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.
Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.
İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz. (Değişik cümle: 13/01/2004 - 5043/5. md.) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. (Değişik cümle: 13/01/2004 - 5043/5. md.) Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.
Avukatlık asgari ücret tarifesi altında vekalet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir.
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.
AVUKATIN HAPİS HAKKI VE AVUKATLIK ÜCRETİNİN RÜÇHANLI BULUNMASI:
Madde 166 - Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir.
Avukat, sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir. Rüçhan hakkı, vekaletnamenin düzenlenme tarihine, vekaletname umumi ise iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi baş vurma tarihine göre sıra alır. (Ek cümle: 02/05/2001 - 4667/79. md.) İş sahibinin iflası halinde avukatın vekalet ücreti alacağı da rüçhanlıdır. Ancak, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü saklıdır.
Bir ilamın cebri icra yoluyla infazına girişildiğinde, icra dairesi, takip talebinde bulunan tarafın ilamda adı yazılı olan avukatına, icra emri ile aynı zamanda düzenliyeceği bir bildiriyi, gideri takip talebinde bulunandan alınmak suretiyle, derhal tebliğ eder. Bu bildiri tebliğ edilmedikçe icranın sonraki safhalarına geçilemez. Avukata yapılacak tebliğin giderleri hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 59. maddesi hükmü uygulanır.
Avukatın ölümü halinde, mirasçılarına intikal eden avukatlık ücreti alacakları da, avukat alacakları gibi rüçhanlıdır. Şu kadar ki, üçüncü fıkrada yazılı bildirim zorunluğu bu kimseler hakkında uygulanmaz.
--------------------------------
2 - BEŞ SENELİK MÜRURU ZAMAN
MADDE 126 - Aşağıdaki alacak veya dâvalar hakkında beş senelik müruru zaman cari olur.
1.
2.
3.
4 - (Ek: 6763 - 29.06.1956) vekâlet akdinden doğan bütün dâvalar, .
|
|
 |
|
 |
|