05-07-2010, 17:00
|
#6
|
|
 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan isim bulamadım |
 |
|
|
|
|
|
|
sürücünün birinci derece mirasçıları üçüncü şahıs sayılmaz
dolayısıyla sürücü
rahmetliler için zmms den tazminat alamaz
zmms genel şartlarına bakmak gerekir.
hep yazarım aynı şeyi
neden sigorta
alın ihtiyati tedbir
bağlayın karşı aracı ve/veya işletenin diğer malını mülkünü
gidin asliye hukukta maddi manevi tazminat davanızı açın
karşı yan sigortaya ihbar eder etmez size ne
diye düşünüyorum.
büyük kaza
allah rahmet etsin
koca ali vefat etmiş
|
|
 |
|
 |
|
Sayın isim bulamadım,
- Bir trafik kazası nedeniyle zarar görenlerden, kusurlu araç sürücüsü ve işleten dışında herkes, 3. kişi konumundadır. Mirasçıları, miras bırakanın kusuru nedeniyle sigorta teminatından faydalandırmamak mümkün değildir diye düşünüyorum. Çünkü zarar gören mirasçıların talep ettikleri tazminat, miras hukukundan kaynaklanan, miras bırakandan intikal eden bir tazminat değildir. Kaza nedeniyle uğradıkları zarar, doğrudan ve sıkı sıkıya kendilerine bağlı bir zarardır.
- Trafik kazalarında işletenin sorumluluğu, tehlike sorumluluğudur ve hukukumuzda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde düzenlenmiştir. Böylesine ağır bir sorumluluk türü olan tehlike sorumluluğunu diğer sorumluluk hallerinden ayıran başlıca iki hal vardır. Bunlar, "sigorta yaptırma zorunluluğu ve zarar görenin sigortacıya doğrudan başvurabilmesi" ile "bu sorumluluğu önceden sınırlayan ya da kaldıran anlaşmaların 3. kişilere karşı hükümsüz olması"dır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının zorunlu olmasının başlıca sebebi, zarar görenin zararının belli bir ödeme gücü ve hazine nezdinde teminatı olan sigorta şirketlerinden vakit geçirmeksizin tazminini sağlamaktır. Kanun koyucu, zarar gören kişilerin dava süreciyle vakit kaybetmesinin önüne geçmek istemiştir. Ayrıca bu sigorta, sadece zarar görenleri değil zarar veren "işleteni" de korumaktadır. Ödeme gücü sınırlı olan işletene, bir miktar primle sigorta şemsiyesi altına girme fırsatı sunulmaktadır. Bu halde, zarar görenlerin her daim gözlerini sigorta şirketine dikip zararlarının tazminini talep etmeleri normal kabul edilmelidir. Sigorta yaptırmanın amacı zaten bu değil midir?
- Dava sonunda icra yoluyla satışından ne kadar gelir elde edileceği bilinmeyen bir araç üzerine konulan ihtiyati tedbire güvenmeyip sigorta şirketini de davalı göstermenin sebebi, bir yandan da 2918 Sayılı Kanunun 91. maddesinde sigortacı ve işletenin müteselsil sorumlu olarak belirlenmesidir.
Saygılarımla
Av. Fatih KARACA
|