Mesajı Okuyun
Old 27-06-2010, 12:26   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 08.12.2005 T., Esas: 2005/20569, Karar: 2005/24373: “Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK m.82/7 ve 12 de geçim ve meskeniyet şikayetinin hangi hallerde ileri sürülebileceği açıklanmıştır. Bir kimsenin mesken edinmek üzere aldığı borç para bu amaçtan, zirai kredi karşılığı aldığı borç para ise zirai işletmesinin gelişmesini sağlamaktan, ayrıca esnaf kredisi için aldığı borç para da geçimini sağlamaktan kaynaklandığından bu borçlara ilişkin kurulan ipotekler yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre zorunlu ipotek kapsamında kabul edildiğinden haczedilmezlik şikayetinin ileri sürülmesine engel teşkil etmez. Bu nedenle Mahkemenin gerekçesi yasaya uygun bulunmamaktadır. Ancak, icra takibi borç bedelinden doğduğu için takip yapılması İİK m.82/12 nin 2.bendi gereğince yasaya uygun olup şikayetin reddi sonucu itibariyle doğru görüldüğünden karar onanmalıdır.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK m.366 ve HUMK m.438 uyarınca onanmasına, 11.20 TL onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

(İstanbul Barosu Dergisi, 2007)"

P.S: Maddede anlatılan hususun da bu olduğu kanaatindeyim Üstadım Dolayısıyla o konutun alınması için bankanın verdiği kredi, işbu meskenin bedelinden doğmakla borçlunun meskeniyet iddiası dinlenmez (diye düşünüyorum )

Saygılarımla...

Üstadım,

İzin verirseniz;

Bilindiği üzere meskeniyet iddiası özünde İİK:82/12 dairesinde bir "Hazcedilmezlik" şikayetidir. İİK.82/12'de özel olarak düzenlenmiştir. Haczedilemeyen mal veya haklar özel olarak kanunda sayılmıştır. Yine bildiğiniz üzere İcra kanununda veya özel kanunlarda özel olarak haczedilemeyeceği belirtilmeyen mal veya haklar haczedilebilir.

Yine bilindiği üzere "Haciz" kavramı ile "ipotek" kavramı farklı hukuki kavramlardır. Daha net bir ifade ile İpotek, haciz değildir. Takip usulleri de farklıdır. Haciz konusu yapılacak olan alacak için, borçlunun hak ve/veya malvarlığı ancak icra takibinden sonra takip kesinleşirse haciz ile sınırlandırılmaktayken, İpoteğin para çevrilmesi yoluyla takiplerde takipten önce borçlunun mal varlığındaki taşınmaz ipotek konularak sınırlandırılmaktadır. Başka bir ifade ile ilkinde hakkı sınırlandıran işlem haciz iken diğerinde ipotektir. Haczedilmezlik şikayeti ya da meskeniyet iddiası hakkın kanunda sayılan bir özel hükme dayalı olarak sınırlandırılamayacağına dairdir. Oysa ipotek ile bu sınırlandırma daha başlangıçtan itibaren borçlunun rızası ile sağlanmıştır. Dolayısıyla benim kişisel fikrime göre, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, salt bu takip nedeniyle meskeniyet iddiası dinlenemez. (özetle, Yargıtay kararının sonucuna katılıyorum ama gerekçesine katılmıyorum)

Hal böyle olsa da, ipotekle sınırlandırılmış bir taşınmaz üzerine ipotek alacaklısı yahut 3. bir alacaklı tarafından haciz yoluyla (ayrıca) takip yapıldığında, bu durumda, işlem İİK.82/12 şartlarını taşıyorsa, yani borç taşınmaz alımından (taşınmaz satış bedelinden) doğmamışsa haczedilmezlik şikayeti mümkündür.

Umarım düşüncemi doğru ifade edebilmişimdir.