Sayın mevzu hukuk;

Sunduğum karara göre, emniyette ve mahkemede verilen ifadede borcun ikrar edilmesi, borçlu aleyhine delil niteliği taşımaktadır. Saygılarımla..

--------------------------------------------------------------------------

E: 2008/12184 K: 2009/3014 T: 11.03.2009
BORÇLAR HUKUKU • HİLE • İKRAR • İKRARIN İKRAR EDEN ALEYHİNE DELİL OLACAĞI • EMNİYETTE VE CEZA MAHKEMESİNDE ALINAN İFADE
(BK m. 17; HUMK m.236)

ÖZET:

Davalının emniyette alınan ve mahkemede yinelediği ifadesi ikrar niteliğinde olup, borcun ödenmesi halinde taşınmazı iade edeceğini açıkça kabul etmiştir. Bilindiği gibi ikrar, HUMK 236. maddede düzenlenmiş olup, bu madde
hükmüne göre, mahkeme huzurunda yapılmış ikrarın ikrarda bulunan taraf aleyhine delil teşkil edeceği, maddi bir hatadan doğduğu anlaşılmadıkça ikrardan dönülemeyeceği, kesin delil niteliğinde bir ispat vasıtası olduğu tartışmasız olup, bu konuda beyanı içeren oturum tutanaklarının İBK'nvn aradığı belge mahiyetinde olduğu kabul edilmelidir. Taraflar arasında görülen davada; Davacı kızı Sevinç'in davalı Seyfettin ve dava dışı ortağı G. Dadaş'tan aldığı borca karşılık 9 parsel sayılı taşınmazdaki 4 no'lu dükkanını borç ödendiğinde iade edilmek üzere davalıya devrettiğini, sonradan borcu ödemeye gittiklerinde davalı ve ortağının borçtan daha fazla para istediklerini, tapuyu geri vermediklerini ileri sürerek tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Hile olgusunun gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece "iddianın ileri sürülüş biçimine göre davada taraf muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, bu yönde bir araştırma yapılmamış olduğu" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla yapılan yargılama sonunda iddianın yazılı delil ile kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

KARAR:

Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, hile hukuksal nedenine dayalı olarak davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın temyizi üzerine, Dairece davada ileri sürülen iddianın içeriğine göre, taraf muvazaasına dayanıldığı, taraf muvazaası iddiasının 05.02.1947 tarihli, 20/6 Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı'na göre ancak yazılı delil ile kanıtlanabileceği, ne var ki, mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmış olmadığı belirtilerek, bu hususta tarafların delillerinin eksiksiz olarak toplanması sonucuna göre karar verilmesi' gereğine değinilerek bozulmuş, ancak, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı gereği yerine getirilmeksizin, yazılı delille kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.