yatalak olmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermemiş ve tedavidenden kaçınmamışsa , sadece bu sebebe dayalı olarak açılan davanın red edilme olasılığı yüksektir.Aile kurumu kamu düzeni mülahazası ile korunmaktadır.Aksi halde eşi yatalak durumuna gelen her kişi boşanmayı ister ki, (karşı taraftan destek dayanak istenirken kişiyi en zor zamanda kendi başına bırakan) bu sonuç evlilik birlikteliğinin taraflara yüklediği sadakat ve ihtimam gösterme yükümlülüklerine (m.k.185/3,2aykırı davranıldığınıı gösterir.Boşanmanın sadece --yatalak hale gelmesine-- dayalı olarak kabulü, özen yükümlülüğüne aykırı ve etik olmayan davranış sergileyen eşin kabahat ve suçunu, mahkemeler aracılığı ile meşrulaştırması analamına gelir ki i bu kabul edilemez.
Dava anlaşma suretiyle görülen bir davada olsa, delillerin takdirinin resen ve serbestçe olacağı (184/1,2,3,4 m.k166/3)bunun ise evliliğin kurulması ve sonuçlanmasının kamu düzeni mülahazası ile yasal hükümlerle çerçevelenmesi ile ilgili olduğu açıktır.
maddi olayların aynı olay olması halinde, derdestlik iddiasını gündeme getirmesi muhtemeldir.tarafların olaydaki kusurluluğunun bu iddiayı ileri sürmeye engel olabilecğini sanmıyorum.Esasen sayın yöneticinin bu konudaki -olaylar aynı olsada ileri sürülememesi_ istemlerine katılıyorum.Davanın reddi halinde tazminat istemlerinin başka dava açılmamışsa karar altına alınamayacağına ilişkin yönetici görüşlerinde katılıyorum. kolay gelsin