Mesajı Okuyun
Old 03-06-2010, 18:09   #3
wellan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;


Somut olaydaki hususları tek tek değerlendirmek ve ona göre sonuca gitmekte yarar olduğunu düşünüyorum.Başlatılan icra takibinde faize ve yetkiye itiraz olmuştur.Asıl alacağa itiraz olmadığından dolayı esas alacak kesinleşmiştir.(İİK 66).İtiraz olan kısım ise faize ve yetkiye ilişkin itirazdır.Bu safhadan sonra icra dosyasında işlem yapılamadığından dolayıdır ki itirazın bertaraf edilmesi için itirazın iptali(İİK 67) yada itirazın kaldırılması(İİK 68) davası açılması gerekmektedir.Gerek icra mahkemesinde gerekse genel mahkemelerde öncelikle yetki konusu karara bağlanır(İİK 50/2).Somut olayda yetki konusunda yapılan itirazın kabulüne karar verilirse;kararın karşı tarafa tebliğinden itirbaren 10 gün içerisinde yetkili icra müdürlüğünde esas takibe geçmesi gerekmektedir.Aksi takdirde yetkisiz icra müdürlüğündeki takibin devamı olarak nitelendirilemeyeceğinden dolayı yeniden takip açılacak olup yeniden harca tabii olacaktır.(Y.17HD 2007/1740E,2007/3421K K.T:05/11/2007)Faize itiraz edildiği zaman ise;yapılan itiraz kabul yada reddolunduktan sonraki sonuca göre hareket edilecektir.Eğer kabul edilirse faiz dosya kapak hesabına eklenecek,reddedilirse eklenmeyecektir.İtirazın iptali davalarında sadece itiraz olan kısım hakkında hüküm kurulur.AAÜT(Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi) m.5 gereğince avukat tarafından icra takibi kabul edildiği andan itibaren kanuni vekalet ücreti doğar.Dolayısıyla icra dosyasının kapsamına girecek olan alacak kalemleri;mahkeme tarafından verilen olumlu hüküm çerçevesinde esas alacak+ faiz alacağı+icra inkar tazminatı+vekalet ücreti+yargılama giderleri oluşturulacaktır. Esas alacağa itiraz olmayıp dosyaya ödendiğinden dolayı geri kalan kısımlar için icra dosya borcu halen devam edecektir.Bu nedenledir ki;icra takibinin kabul edilmesiyle vekalet ücreti doğmuş olacağından vekalet ücretinin talebi ve oluşacak duruma göre(mahkeme kararına göre) faiz talebi haklıdır.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.