27-04-2010, 21:58
|
#8
|
|
"Sizler melek ve insan arası birer varlıksınız" Bir hakim stajyeri arkadaşımın bana aktardığı bir cümle. Hakim adaylarını eğiten bir kişinin hakim adaylarına söylediği bir cümle...
Saat 17:15. duruşma saati 15.00. uzaktan uzağa saygı duyulan tecrübeli ve yaşlıca bir avukatın yanına gidilir:
- sizinle aynı duruşmayı bekliyoruz. Tüm duruşmaların saati 15.00'e verilmiş. Duruşma tutanağına saati yazdırıp tepkimizi gösterelim
- tutanağa saati yazdırınca zamanında alacaklar mı sanki???
duruşmaya girilir:
-Sayın başkan duruşma tutanağına saati yazmanızı talep ediyorum.
-Neden?(Neden mi??? Her geçen gün yeni şeyler öğreniyorum. demek ki duruşma tutanağına saat yazılması talebi gerekçeli olmalı!)
- Hakkımı arayacağım
- Nerden? Bizden Mi?( Hayır TEDAŞ'tan!)
Hakimler aralarında konuşurlar. Heyet başkanı duyulabilmesi için yüksek sesle:
- böyle gereksiz şeylerle uğraştırıyorlar işte bizi. neyse bugün sinirlenmeyeceğim.ben tam olarak neyi amaçladığınızı anlamadım
- bir şey amaçlamıyorum hakim bey.( bu arada hakim bey değil efendim demiş olabilirm. bu kelimeyi lügatıma zorla sokan meslektaşlarım sağolsun)sadece duruşma tutanağına saat yazılmasını talep ediyorum.
bu konuşma 15-20 dakika sürer. ve avukat mahkemenin değerli! vaktini çalmış olur! ah bu avukatlar yok mu!
tutuklu sanıklardan savunmaları!!! istenir. bir tanesinin ifadesi bittikten sonra başkan tam tutanağa yazdırmaya başlayacakken hayatının en büyük hatasını yapar:
-Efendim ben bir şey daha söyleyebilir miyim?
Ve bu noktada adalet tecelli eder:
-Bana bak bana böyle pavyon ağzı yapmayacaksın.(Pavyon ağzı böyle oluyor demek ki. çok tecrübeli olmadığım için işin ehline bakmakta fayda var) Dik dik de bakmayacakın. bu salonda birine tepeden bakma hakkı varsa o da benimdir.(hemen HUMK'a bakılır. acaba heyet başkanının salonda bulunanlara tepeden bakma hakkı hangi maddede düzenlenmiştir? bulunamaz. demek ki bununla ilgili bir yönetmelik var. Canım Sende!! başkandan iyi bilecek değilsin ya)
avukatlardan diyecekleri sorulur.yaşlıca ve saygı duyulan avukat:
- Yüce Mahkemenizin ve sayın başkanın çok daha iyi bildiği üzere iddianame.......(hemen bir köşeye not alınır. Diğer güne asliye hukuk mahkemesine dilekçe verilmesi gerekmektedir. Dilekçe hazırdır ama çok önemli bir eksiği vardır. .. asliye hukuk mahkemesine hitaben yazılmıştır. akşama bu hitap yüce asliye hukuk mahkemesi olarak değiştirilecektir)
Duruşmaya ara verilir. Dışarı çıkılır. saygı duyulan yaşlıca avukat ve müvekkilinin yakınları konuşmaktadır:
- Bizimkini azarladı hakim
- reis Bey işini bilir. Azarladıysa kesin tahliye eder( yine hemen bir köşeye not alınır. artık tahliye taleplerinde sabit ikametgah, tutuklu bulunan süre, delillerin karartılması gibi söylemlerden kaçınılacak ve hakimden müvekkili azarlaması talep edilecektir)Sonuçta reis bey yeterince azarlamamış olacak ki tecrübeli ve yaşlıca avukatın müvekkili tahliye edilmez.
bu ve hergün yaşanan daha nice olaylar. Hakim, savcı ve avukatlar birbirlerine sevgi, saygı sınırları içinde davransın, el ele tutuşup şarkılar söyleyerek sevgi pınarı içinde yüzelim masallarına inanmıyorum. Hakim ve savcılar avukatları "tamamen gereksiz bir ayrıntı" olarak görmeye devam ettikleri ve biz hala hakim ve savcılara saygıda kusur etmeyelim anlayışıyla hareket ettiğimiz sürece bu tip olaylarla karşılaşacağız.
|