12-04-2010, 21:22
|
#15
|
|
Bu sitede, meslektaşlarımızla ilgili sorunların aleni olarak (Yani arama motorlarında da görünecek şekilde) tartışılmasına dair görüşlerimi daha öncesinden açılan forumlarda da beyan etmeye çalışmıştım. Bu yüzden FORUM YÖNETİCİSİNDEN arama motorlarına kapalı ve sadece hukukçuların girebileceği bir link açmalarını rica ediyorum.
Olayınıza gelince;
77.000.00TL'lik bir asıl alacağın kanuni vekalet ücreti yaklaşık olarak 8000.00TL tutmaktadır. 1136 sayılı kanuna göre (Madde 166 - Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir.) ise avukatın tahsil ettiği parada hapis ve rüçhan hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle avukatın 3000.00TL kesmiş olması kendi iyiniyeti ile gerçekleşmiştir. Yine avukatlık yasasının 38. maddesine göre avukatın işin reddi zorunluluğu aynı işte çıkarları birbirine zıt olan kişilere vekillik etmesi halidir. Sizin anlattığınız olayda ise aynı dosyada hem alacaklı vekilliği hem de borçlu vekilliği yapılması söz konusu değildir. daha doğrusu böyle bir iddia göremedim. Bu nedenle buna dayanmanız da söz konusu olmayacaktır.
Borçlu yönünden bakılacak olursa, borçlu müvekkilin mal varlığını bilgilerini vermiş olması, yasanın 36. maddesine aykırılık teşkil edebilecektir. Fakat bu konuda size HUSUMET düşmeyeceğini düşünüyorum.
Bu nedenlerle sayın meslektaşım Avukatlık Yasasına ve Avukatlık Meslek İlkelerine yeniden göz gezdirmenizi tavsiye ederim.
Bu arada, azilde haklı bir nedene dayanılmamış(örneğin sebep bildirilmemiş) ise vekalet ücretinin tamamına hak kazanacaktır.
Saygılarımla.
|