Zoon Politikon ve Tarafsızlık
Zoon Politikon Eflatun’dan kalma bir kavram. Politik yaratık/varlık anlamına geliyor. Eflatun insanın tabiatı gereği bir zoon politikon olduğunu belirtiyor. Zoon politikon Aristo felsefensinde de var. Aristo bu durumu teleoloji ile açıklıyor. Telos Aristoya göre varlık sebebi ve varlığın mükemmelleştirilmesi demektir. Zoon politikon ancak Polis’te(devlet)telosun gerçekleştirilmesi olan iyi yaşamı elde edebilir.
Gelelim günümüze: Politik bir varlık olan insan telosunu nasıl gerçekleştirecek? ‚
Siyaset yapma!‘ olarak adlandırdığımız politik çalışma ile. Politika İsmet Giritli’nin Lasswell’den aktardığına göre
‚Kimin, neyi, ne zaman, nasıl elde ettiğini belirleyen bir faaliyettir‘
Sonradan ekleme(11.04.10, Saat: 12.54):
Diğer bir görüşe göre politika:
hem bir çatışma ve iktidar kavgasıdır, hem de toplumun bütün üyelerinin yararına olabilecek bir düzen oluşturma aracıdır. Sosyal olaylar ve gerçekler, genel olarak, çok yönlü ve karmaşık bir nitelik taşıdığı için, politikaya geniş perspektifi içinde bakmak ve onun başlıca niteliklerini belirlemek gerekir. Her şeyden önce politika, evrensellik ve süreklilik niteliklerine sahiptir. Tarih içinde insan topluluklarının siyasal bir nitelik taşıması değişmeyen bir olgudur. Bu nedenle, insanlar arasında düşünce ve çıkar ayrılıkları var olduğu sürece, politika da var olacaktır. Fakat bu çatışma ve iktidar mücadelesinin asgari bir anlaşma temeli üzerinde cereyan etmesi gerekir. Bu asgari anlaşma temeli ise, `Toplumsal Barış ve düzendir.` Şiddetin ve silahlı çatışmanın başgösterdiği yerde politika biter ve savaş başlar. Bu nedenle, politika sadece bir çatışma değil, fakat aynı zamanda bir uzlaşmadır. Bu bakımdan politikayı, İngiliz siyaset bilimcisi Bernard Crick, `Belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyeti olarak` tanımlamıştır.Alıntı: İsmet Giritli
Burada sorulması gereken soru şu. Politikayı bu şekilde tarif edince tarafsızlık söz konusu olabilir mi? Mademki hepimiz bir zoon politikonuz ve politik/siyasal toplumun bir parçasıyız ve siyaset bizim için ve bizim tarafımızdan yönlendiriliyor, politikanın dışında kalabilir miyiz? Kısacası; tarafsız olabilir miyiz?
Bence hayır, çünkü, tarafsızım, taraf tutmuyorum demek var olan düzenin, statükonun devam etmesinden yana olmak demektir. Bu yönden bakılınca, tarafsız olmak, var olan düzenden/statükodan yana olmak demektir. Kendi kendini aldatmaktan başka birşey seğildir, buradaki tarafsızlık. Dikkat edilirse burada var olanın/statükonun iyiliğinden veya kötülüğünden bahsetmiyorum; Sadece tarafsızlığın tarafsızlık olmadığına değinemk istiyorum.
Gelelim hukukçunun ve hukukçunun meslek örgütü olan baronun tarafsızlığına.
Hukukçu tarafsız olabilir mi? Bence hayır olamaz ve olmaması gerekir?
Peki hukukçunun meslek örgütü olan baro tarafsız olabilir mi? Bence hayır olamaz ve olmaması gerekir?
Önemli olan hukukçunun ve hukukçunun meslek örgütünün kimin tarafını tutacağı konusu?
Kimin tarafını tutacaklar peki, eğer tarafsızlık, iyisi ve kötüsü ile var olan düzeni desteklemek anlamına geliyorsa?
Bence sorunun cevabı gayet açık:
Demokratik hukuk devletinin tarafını tutacaklar. Demokratik hukuk devletini ve bu devletin özelliklerini açıklamama gerek yok zannedersem. Sadece demokrasinin çoğunluğun istediği her şeyi yapması anlamına gelmediğini ve demokrasilerde herkesin haklarına saygı duyulması ve bu hakların çiğnenmemesi prensibinin geçerli olduğunu belirtmekle yetiniyorum.
Demokratik hukuk devleti prensiplerinin tarafı olmakla, siyasi bir görüşün veya bir ideolojinin tarafı olmayı birbiri ile karıştırmamak gerekir.
Saygılarımla