| 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        Üstad zamanaşımı olayını aşmam mümkün görünmüyor. Diğer taraftan dayanak sebepsiz zenginleşme olsa bile talebi tescil veya bedelin (?) tahsili olarak tasavvur edemiyorum. Farazi aracın babadan -baba sağ iken- oğullardan biri adına bedelsi olarak tescil edildiğini ve kardeşlerin de hak kaybı olmasın diye böyle bir sözleşme yapıldığını varsayalım, bu durumda zamanaşımına takılmaksızın muris muvazaasına dayanılabilir mi?
         | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
 
Bence zamanaşımı sorununuz yok. Sözleşme, bir adi şirket sözleşmesidir. Adi şirket sözleşmesinden 
doğan alacaklarda zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu tarihten başlar (BK 128) ve 5 yıldır (BK 126/4). Adi şirkette, ortakların alacaklarını isteme hakları, ortaklığın son bulması ile başlayacağından henüz muaccel olmuş bir alacak olmadığı gibi, zamanaşımı süresi de işlemeye başlamamıştır.