01-04-2010, 11:40
			
							
		 | 
		
			 
            #3
		 | 
	
	| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
		Bence bundan daha temelli bir sarsıntı olamaz.Bildiğiniz üzere taraflar hastalığı , sağlığı ; varlığı ve yokluğu paylaşmak üzere yemin ederek evlenirler.Olayda kadın ; ettiği yemine aykırı olarak varlığı paylaşmak istememektedir.Evlilik ; ortak yaşam demektir ve tarafların sosyal ekonomik durumları ile çağın sosyal ve ekonomik durumlarına göre ortak yaşam belirlenir.Şayet taraflar bir köyde ortak yaşam kurmuşsa ; kadının ben inek sağmayacağım , tavuk beslemeyeceğim şeklindeki beyan ve ısrarı ortak yaşamı istemediği anlamına gelir ; çünkü tarafların bulundukları mahalde ortak yaşam inek ve tavuktur.Eğer tarafların geçim kaynağı mesela kilim üretimi üzerine kuruluysa kadının kilim dokumaktan imtina etmesi ortaklığı istemediği anlamına gelmez mi ! Günümüz şartlarında özellikle şehir hayatında ise hayatın idamesi parayla sağlanmaktadır.Bir evde iki insan sadece bedensel varlıklarıyla hayatlarını sürdüremezler.Kira ödeyeceklerdir , su ve elektrik tüketeceklerdir ; dometes , peynir , et , tavuk , muhtelif sebze ve meyve ile giyim , kuşam ihtiyaçları olacaktır.İki insanın ihtiyacı ve dolayısıyla paylaşımı sadece fiziksel bereberlik olmadığına göre saydıklarımın hepsi ortak yaşamdır ve bunları paylaşmak istemeyen evliliği de istemiyor demektir. 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |