|
Sayın meslektaşım Mantis;
Üzülerek söylüyorum size hala katılamıyorum.
Bahsettiğiniz konuda hiç bir suç göremiyorum. Yani bu şekilde takdir ediyorum. Sizin de bir suç(?) oluştuğu yönünde takdiriniz mevcut. Yukarıdaki mesajlarımdan birinde bu eylemlerin hangi suç vasfına girdiğini sormuştum. Bu konuda doyurucu bir yanıt alamadım. Söylemiş olduğunuz bilgiler ışında da sizin de herhangi bir delile sahip olmadığınız anlaşılıyor. Yani tartışılacak, muhakeme edilecek bir soru sormuşsunuz. Karar verilecek değil! Öncelikle, silahların eşitliği prensibine göre, kendisini kutladığım meslektaşımı da bu siteye gizli nickname'ini(!) kullanabileceği hatırlatmasıyla çağırabilirseniz ve kendisini savunma imkanı verebilirseniz sevinirim. Kamu kimin kim olduğunu bilmiyor ne de olsa!
Kimi mesajlarda ve mesajlarınızda "güvenilmeyen müvekkil" sözüme fazlasıyla takıldığınız/takıldığı anlaşılıyor. Amacımın her ne kadar sizin anladığınız manada olmasa bile açıklamasını kısaca yapmıştım. Fakat 2-3 ay kadar önce vekalet ücretini alacağı inancıyla müvekkilinin arabasına binen ve cinsel saldırısına uğrayan meslektaşımıza dair haberleri de okumuşsunuzdur. Fakat bunun, güvenilmezliğe dair fikrimin oluşmasında etkisi dahi olmamıştır. “Aynı kamuya açık alanda “Bu meslek bana müvekkilin en son güvenilecek kişi olduğunu göstermiştir.” demekten evladır!”şeklindeki sözünüz dahi tartışmanın doğru olmayan usullerle ve doğru olmayan bir yerde yapıldığını göstermiştir.
Dertleşme ihtiyacınızın doğduğu linkte, Stajyer Avukatımız, bir avukata karşı sahtekar türünden, söyleyenin, söyleneni ve dinleyenini üzmesi gereken, açıkça meslek ahlakına hiç bir şekilde yakıştıramadığım sözler sarf etmiştir. Bu sözlerin sebebi ne olursa olsun, tasvip etmeyeceğinizi umuyorum. Google’a avukat ve sahtekar kelimelerini yazdığınızda turkhukuksitesi maalesef ilk sıralarda çıkmakta, sizin açtığınız ve diğer stajyer avukatın açtığı konu çıkmaktadır. Ve bunun sorumluluğu da sadece yazıyı yazan kişiye ait kalmamıştır!
Bir önceki mailimde, "kendimizin namuslu avukatlar olduğumuzu ispat etmek zorunda kalacağımız bir noktaya getiririz." sözümü doğrular nitelikte sözler sarf etmişsiniz: "Salt yukarıda alıntıladığım Sayın Ali TÜRKER’in satırları bile, kafasında böyle bir hatalı algılama olan insanların bu kanısını yıkmaya yeter! Sayın Av.Şevval, Sayın av.cevat, Sayın av.araf, Sayın armegedon23 yazdıkları yanıtlarla bu mesleği hançerleyenlere gerekli yanıtı fazlasıyla vermişlerdir, bu başlığın kendisi kötü bir örnek değildir. Bu başlık, kötü örnekten sakınmadığımızı, kötünün azınlıkta kaldığını ispatlayan, imajımızdan etkilenmeden işimizi hakkıyla yaptığımızı içten satırlarla gösteren iyi bir örnektir........" Ne diyebilirim!
Nick konusuna gelince, gerçek adınızı kullanmayışınıza dair gerekli olmayan açıklamanızı okuduktan sonra o satırları yazdım. Zaten bu konuda bana söz hakkı da düşmeyecektir. Tespitinin gerekmesi halinde, turkhukuksitesi, mesaj içeriklerini ve mesaj sahibine ait bilgileri yetkili mercilere verecektir. Bu nedenle avukatlık kanununa ve Meslek İlkelerine uymamak, ciddiyet/ciddiyetsizlik meselesi değildir. Bu arada avukat telefonunu yazıyorsa, reklam yasağına da girip girmediği tartışılır sayın meslektaşım. Bu konuda da size katılmıyorum.[/font]
Umarım tüm yazılanları değerlendirdiğinizde, konunun açılışına ve şekline dair yanlışınızı ve benim diğer avukatın gıyabında savunma yapmamı ve onun yerine savunma yapma “hakkımı” anlayacaksınızdır.
Bu nedenlerle sayın meslektaşım, dilerseniz konunun içeriğine tekrar girip avukatın bir suç işleyip işlemediğini tekrar tartışalım. İddia makamı titizliğiyle hazırladığınız iddialarınızı kanun maddeleri ile vermenizi rica ediyorum. Sayın meslektaşımı savunma hakkımı kullanmak istiyorum. Ve izninizle sizin fikirlerinize muhalif fikirler beyan edeceğim. Ve tartışmanın neticesinde sayın meslektaşımı kutlamaya devam edeceğim. Bu konuyu burada tartıştığınız sürece...
Saygılarımla.
Tartışmayı kamuya kapalı alanda ele aldığınız takdirde, sair beyanda bulunma haklarımı da saklı tutuyorum!
|