|
Sayın Engin;
Yaptığım araştırmalarda şu iki karara rastladığım için ve somut olaydaki iş sözleşmesinin belirsiz süreli iş sözleşmesi olması halinde cezai şarta ilişkin tazminatın olmayacağını düşündüğüm için belirli süreli sözleşmede cezai şart olmaktadır dedim.
T.C.
YARGITAY
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E: 2003/2474
K: 2003/15155
T: 22.9.2003
BELİRSİZ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
CEZAİ ŞART; BELİRLİ SÜRELİ İŞ AKİTLERİNDE UYGULANIR
ÖZET: Sözleşmede belirtilen c;ezai şart niteliğindeki taz*minat ise belirli süreli sözleşme için düzenlenmiş ve sözleş*menin süresinden önce feshi halinde' ödenir. Bu durumda taraflar arasındaki belirsiz süreli iş sözleşmesi söz konusu olduğuna göre;istenen tazminatın reddi gerekir.
1475 s. İŞ KANUNU (1) [Madde 13]
818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 161]
818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 340]
818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 341]
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davalıya ait işyerinde şantiye şefi olarak iş sözleşmesi ile çalışan dava*cı, iş sözleşmesinin davalı işverence söresinden önce haksız olarak feshe*dilmesi nedeniyle sözleşmede öngörülen cezai şart niteliğindeki tazminatın tahsilini talepetmiştir.
Mahkemece istek kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildi*ği davacı tarafından açılan ihbar ve kıdem tazminatı davasının kesinleşme*sinden anlaşılmaktadır. Söz konusu davada iş sözleşmesinin belirli süreli ol*duğunu davacı taraf iddia etmediği gibi, davalı taraf da bu yönde savunma*da bulunmamıştır. Diğer taraftan hükme dayanak yapılan iş sözleşmesinin 4. maddesinde "sözleşmenin geçerliliğinin Bartın-Amasra yolunun yapım işle*rinin tamamlanması süresi sonuna kadar devam eder" kuralına yer verilmiş*tir. Sözleşmenin geçerlilik tarihi olarak belirtilen yol yapım işinin ne zaman sona ereceği konusunda somut bir tarih bulunmamaktadır. Diğer bir anla*tımla işin bitiş tarihi öngörülemez. Böyle olunca bu sözleşmenin belirli süre*li iş sözleşmesi olduğundan söz edilemez. Kaldı ki, davacının ilk açtığı ihbar ve kıdem tazminatı davasında ihbar tazminatı talep edilip, hüküm altına alın*makla sözleşmenin belirsiz süreli olduğu davacı tarafından da kabul edilmiş*tir. Sözleşmede belirtilen cezai şart niteliğindeki tazminat ise belirli süreli sözleşme için düzenlenmiş ve sözleşmenin süresinden önce feshi halinde ödeneceği ifade edilmiştir. Şu durumda taraflar arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi söz konusu olduğuna göreisteme konu tazminatın reddi gere*kir. Yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
Kabule göre cezai şart niteliğinde olantazminattan Borçlar Kanunu'nun 161/son maddesi uyarınca tenkis yapılmaması da isabetsizdir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.9.2003 , gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 2007/35773
K. 2007/31534
T. 23.10.2007
CEZAİ ŞART
İŞ SÖZLEŞMESİ
BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 348]
818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 249]
4857 s. İŞ KANUNU [Madde 11]
Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı işçi, taraflar arasında 3 yıl belirli süreli olarak düzenlendiği ileri sürülen iş sözleşmesinde öngörülen cezai şartın ödetilmesini talep etmiş, davalı işveren belirtilen sözleşmenin işyeri kayıtlarında yer almadığını ve şirketi ilzama yetkili şahıslar tarafından imzalanmadığını savunmuştur.
Yargılama sırasında birkaç kez imza incelemesi yaptırılmış ve sözleşmedeki imzaların yetkili şahısların eli ürünü olmadığı belirlenmiştir.
Mahkemece, kararın gerekçesinde adli tıp kurumundan alınan bilirkişi raporunda söz edildiği halde, hesap bilirkişisi raporunda belirtilen cezai şartın kabulüne karar verildiği bildirilmiş, ancak hüküm fıkrasında fazla çalışma ücretiyle ilgili hüküm kurulmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacının fazla çalışma ücreti isteği konusunda bir talebi bulunmamaktadır. Fazla çalışma ücretinden söz edilerek karar verilmesi hatalı olmuştur.
Diğer yandan, davacının dayandığı belirli süreli iş sözleşmesinin davalı işvereni temsile yetkili şahıslar tarafından imzalanmadığı dosya içeriği ile sabit olmuştur. Davacının işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı anlaşılmakla, cezai şart isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|