Mesajı Okuyun
Old 28-03-2010, 23:36   #2
Avukat Ali TÜRKER

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım, savunmanızı sadece müşteki kurumun çalışanlarının yardımları ile müvekkilinizin suç işlemesine ve bundan da hafif bir ceza almaya dönük bir beklenti içinde olarak yapmadığınıza eminim.
Ancak sorunuzu sadece bu içeriğe göre sormuşsunuz. Bu konuda bir yardım olur mu bilemiyorum ama yüksek mahkeme kararı bulabileceğinizden şüpheliyim. Müvekkilinizin suçu işlediğine dair kuvvetli kanıtlar ile ikrarın olduğu gibi durumlar anlaşılıyor. Bu durumda müvekkilinizin suçu işlemedeki hafifletici nedenler ile zorunluluk hallerinden, fiili ve taktiri hafifletici nedenlerin delillerini ortaya koymaktan gitmeniz bence daha yerinde olacaktır.
Bunlara ek olarak, kurumun çalışanları şayet sanığa anahtar vermiş, ayrıca bilgiler de verilmiş ve kurum çalışanı da bunu doğrulamış ise bu kişiler tespit edildiğinde iyi bir şey olur ancak sanık adına değil kamu adına iyi bir şey olur. O da şudur:
Eğer sanık müvekkiliniz ile birlikte anahtarı ve hırsızlık için bilgileri veren kişler en az 3 kişi ise organize suç kapsamına girer ki sanıklar TCK ' nun 220. maddesinden ve ayrıca hırsızlıktan yargılanırlar. Bence ortada suç işlemek için oluşturulmuş örgüt yoksa siz kurum çalışanlarını da işin içine çekmekten vazgeçin. Şayet örgüt kurarak suç işlenmiş ise ortada ciddi bir suç var demektir ki hukukçunun işi delilleri karatıp her ne pahasına olursa olsun suçu ortadan kalıdırıp sanığı kurtarmak değil, adaletin tesisine yardımcı olmaktır. Taktiri siz değerli meslektaşıma ait olarak gasp, hırsızlık, dolandırıcılık gibi yüz kızartıcı suçların sübut bulduğu dosyalarda tahfif nedenleri ile zorunluluk nedenlerine dayanmakta fayda görüyorum. Var ise bunları ispat etmek ve sanığın pişmanlığına işaret etmek, suçun cezasız kalmaması gerektiğini unutmamak, ancak sanığın hak ettiğinden fazla ceza almasını önlemek gerekir diye düşünmekteyim. Taktiri kıymetli meslektaşlara ait olarak herkese selam ve saygılar...