Mesajı Okuyun
Old 27-03-2010, 01:37   #2
rcakmak

 
Varsayılan

Bence Noterlik kanunu 73 gereği iki tanık ile vekalet sorununu aşabilirsiniz. Umarım karar işinize yarar;

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 1996/6469
Karar: 1996/8702
Karar Tarihi: 17.09.1996

EVLATLIK AKDİNİN İPTALİ DAVASI - EVLAT EDİNENİN İLERİ DERECEDE SAĞIR OLMASI - SAĞIRLAR İÇİN YAPILACAK VEKALETİN İKİ TANIK HUZURUNDA YAPILMASI GEREĞİ - EVLATLIK İLİŞKİSİNİN KURULMAMASI

ÖZET: Evlat edinenin ileri derecede sağır olduğu anlaşılmış olmasına, sağırlar için yapılacak vekaletin iki tanık huzurunda yapılmasına ilişkin hükmünün geçerlilik koşulu olmasına ve evlat edinilen ile evlat edinen arasında benimsenmiş bir evlatlık ilişkisinin kurulduğu hakkında yeterli delil bulunmamasına davalının mektuplarında evlat edinene anne yerine teyze sözcüğünü kullandığı gerçekleşmiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddi gerekmiştir.


(1512 S. K. m. 73, 82) (818 S. K. m. 386)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle evlat edinenin ileri derecede sağır olduğu Şişli Etfal Hastanesi ile Adli Tıp raporuyla anlaşılmış olmasına vekaleten yapılan sözleşmenin dayanağı vekaletin noterlik yasasının 73.maddesine uygun bulunmadığına, sağırlar için yapılacak vekaletin iki tanık huzurunda yapılmasına ilişkin hükmünün geçerlilik koşulu olmasına ve evlat edinilen ile evlat edinen arasında benimsenmiş bir evlatlık ilişkisinin kurulduğu hakkında yeterli delil bulunmamasına davalının mektuplarında evlat edinene anne yerine teyze sözcüğünü kullandığı gerçekleşmiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna oyçokluğuyla karar verildi.17.09.1996

MUHALEFET ŞERHİ

Vekalet ilişkisinin kuruluşu hükümleri ve sonuçları Borçlar Kanununun 386. ve devamı maddesinde kurala bağlanmıştır. Bilindiği gibi vekalet ilişkisi şekle bağlı akitlerden değildir. İspat hukuku bakımından yazılı olması kâfidir.

<Vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tespit edilmemiş ise taalluk eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir. Vekalet vekilin tekabül eylediği işin yapılması için icap eden hukuki tasarrufları af salahiyetine şamildir> (BK. m. 388). Hususi bir salahiyet verilmesi gereken işler yine aynı maddenin 3.fıkrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 63.maddesinde ve bazı özel hükümlerinde gösterilmiştir. Bunlar arasında evlatlık mukavelesi yapılması yoktur. Ancak evlat edinme şahsa bağlı haklardan olduğundan bu konuda vekile özel yetki verilmesi öngörülmektedir. (Yargıtay’ın 06/03/1951 tarihli ve 6118 - 1779 sayılı kararı) Şu halde özellikle evlat edinmede evlat edineni veya evlatlık alanı temsil eden vekilin bu yöndeki özel yetkisinin belgelendirilmesi zorunludur. Bu davanın konusunu oluşturan evlatlık sözleşmesinde evlat edinmeyi temsil eden avukatı evlat edinme yetkisini taşıyan vekaletnamesinde evlat edinenin imzası bulunduğuna, evlat edinen okuyup yazma bilmediğine göre bu vekaletnamenin düzenlenmesi sırasında Noterlik Kanununun 73.maddesi uyarınca iki şahidin bulunmaması vekalet ilişkisini ve özel yetki verildiği yönündeki vekalet içeriğini etkilemez. Zira Noterlik Kanununun 82.maddesi bu kanun uyarınca yapılan işlemlere resmiyet kazandırmakta olup, Kanunun aradığı şekle uyulmaması ancak o işlemi yok saymaya yol açmayıp adi yazılı şekilde yapılmış sayılmasını gerektirir.

Şu halde söz konusu vekaletname en azından adi yazılı şekilde düzelenmiş olup altındaki imzanın da muris evlat edinene ait olduğu murisin bu işlemler sırasında hukuki ehliyete sahip olduğu anlaşıldığına göre buna dayanarak yapılan evlatlık sözleşmesini geçersiz kabul etmek mümkün değildir.

Öte yandan Noterlik Kanununun 73.maddesinde <Noter, ilgilinin sağır veya kör yahut dilsiz olduğunu ANLARSA, işlem iki tanık huzurunda yapılır> hükmünü taşımaktadır.

Dosya arasında bulunan ve söz konusu vekaletnamenin düzenlendiği günden hemen sonra Şişli Etfal Hastanesinde düzenlenen 26.10.1984 tarihli raporda evlat edinen murisin <Sensoinopal işitme kaybına> işaret edilmekle beraber yazışma yoluyla anlaşmanın mümkün olduğu belgelenmiştir. Noterlik Kanununun 73.maddesinin konuluş amacı sağır dilsiz körlerle Noter arasında bir anlama hatasını önlemektir. Muris ile Noterin yazışma yolu ile anlaşmaları mümkün olduğuna göre kanunun öngördüğü tehlikeden söz edilemez. Bu sebepledir ki Noterin vekaletname düzenlerken iki şahit bulundurmaması Noterlik Kanununa aykırı bir davranış sayılmaz. Bu vekaletnamenin sıhhatini etkilemez. (Yargıtay’ın 24/03/1993 tarih ve 2377 - 3617 sayılı kararı)

Evlatlık sözleşmeleri yapan vekil ile evlat edinen arasındaki ilişkiyi tespit eden vekaletnamenin Noterlik Kanununun maddesine riayet edilmemesi sebebine dayalı olarak evlatlık mukavelesinin iptali yönündeki yerel mahkeme kararı doğru değildir, Bozulmalıdır. (¤¤)