İş mahkemesinde görülmekte olan bir hizmet tespiti ve alacak davasında;
-ilk mahkeme tespit davasının tefrik edilmesine, davacının gerekli işlemleri yapmasına...
şeklinde bir ara karar veriliyor. davacı dava dilekçesi ile konu kısmının altına ayrıca "ÖNCEKİ:.... İş Mahkemesinin 2005/...... E. SAYILI DOSYASI ..../..../2006 tarihli ara kararı gereği " şeklinde bir blirtme yapılarak yeni bir dava açılmış. tabi davanın açıldığı tarih tevzideki dava tarihi. tespit davası İş Mahkemesince yeni bir dava olarak yürüyor.
-bilirkişiye gidiyor rapor düzenleniyor. "zaman aşımı 5 yıllık hak düşürücü süre" rapora cevap yazılıyor fakat ne mahkemece nede taraflarca tefrik edildiğinden bahsediyor nede davanın önceki açılan dava tarihinden açılmış olması gerektiğinden. ortada usulüne uygun bir tefrik durumu bence yok, davanın açıldığı tarih belli.
-davanın açıldığı ilk mahkemede duruşma arasında tefrik işleminin davacı tarafça yerine getirildiğini yeni dava açıldığını bu nedenle alacak konusundan tspit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirtmiş.ve beklemeye başlamış.
-hukuk ve ticaret mahkemeleri ve kalem işleri yönetmeliği 48'de ve diğer yargılama usullerinde de farklı bir uygulama yok.
-ASIL SORU ŞU:
1-tefrik kararı veren mahkeme için dosya bölünmüş olarak kabul edilirse ayrılan kısım için karar verilmeyecek mi? haliyle bu durumda bizim tespit zamanaşımındanmı gidecek?
2-tespit kararı veren mahkeme işe giriş çıkış olmasından dolayı bir ksımını reddetti. reddeilen kısım için ilk mahkemede zamanında açılan kısım için talep olabilirmi?
3-yargıtay tarafından tespit davasına ilişkin olarak zamanaşımının ilk açılan dava yönünden dikkate alınması gerektiğine karar verilebilirmi?
4-tefrik kararının usulüne uygun yerine getirilmemiş olduğundan (bence öle ) neler yapılmalıdır?
bu konuda tecrübe ve fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim? artık yoruldum dosyaya 3 tane vekil girmiş sonuncu olmak en kötüsü.