12-03-2010, 11:50
|
#2
|
|
T.C. YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ
E.2003/4721 K.2003/4643 T. 14.5.2003
• ANAHTAR TESLİMİ İŞİN DEVRİ ( Hukuki İlişkinin İşveren/Aracı Olarak Nitelendirilemeyeceği - İş Kazası Sonucu Maluliyetinden Doğan Maddi ve Manevi Tazminat )
• İŞİN ANAHTAR TESLİMİ DEVRİ ( Hukuki İlişkinin İşveren/Aracı Olarak Nitelendirilemeyeceği - İş Kazası Sonucu Maluliyetinden Doğan Maddi ve Manevi Tazminat )
• İŞ KAZASINDAN DOĞAN SORUMLULUK ( İşin Anahtar Teslimi Devri - Hukuki İlişkinin İşveren/Aracı Olarak Nitelendirilemeyeceği )
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( İş Kazası Sonucu Maluliyetinden Doğan - İşin Anahtar Teslimi Devri/Hukuki İlişkinin İşveren/Aracı Olarak Nitelendirilemeyeceği )
• ÜST ALT İŞVEREN ( İşin Anahtar Teslimi Devri/Hukuki İlişkinin Üst Alt İşveren Olarak Nitelendirilemeyeceği - İş Kazası Sonucu Maluliyetinden Doğan Maddi ve Manevi Tazminat )
1475/m.1
506/m.87/2
ÖZET : Gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden davalı M.'in arsası üzerinde kat karşılığı inşaat yapma işinin tamamen davalı A.'ya verildiği böylece işin anahtar teslimi suretiyle devrinin söz konusu olduğu ortaya çıktığından aralarındaki hukuki ilişki işveren-aracı olarak nitelendirilemez. İşin bir bölümü yerine, tümüyle devrolunduğu durumda işi devreden kişinin işverenlik sıfatı ortadan kalkacağından, iş kazası nedeniyle sorumluluğuna gidilemez.
DAVA : Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan M. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : Uyuşmazlık iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılara ödetilmesine ilişkindir. Mahkemece, davacının geçirdiği iş kazası nedeniyle kararda yazılı manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş ise de, davalı M. hakkında kurulan hüküm doğru değildir.
Gerçekten, bir iş kazası sonucu zarara uğrayan işçinin tazminat davası, işveren veya kusurlu 3. kişilere karşı yöneltilir. Bundan başka aracı olarak nitelendirilen kişilerce işe alınan işçilerin uğrayacakları zarardan dolayı asıl işverenin aracı ile birlikte sorumlu olacağı 1475 sayılı Yasa'nın 1. maddesi gereğidir.
Somut olayda, çözümlenmesi gerekli sorun davalı M. ile davalı A. arasındaki hukuki ilişkinin işveren, aracı veya üst-alt işveren biçiminde olup olmadığıdır. 1475 sayılı İş Kanunu'nun 1/son ve 506 sayılı SSK'nun 87/2. maddesindeki açıklamalar ışığında aracıdan ( taşeron ) söz edilmek için öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konulan bir iş olmalı ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentilerinden bir iş, alt işverene devredilmelidir. Buna karşın, bir işin bütünüyle bir işverene devri durumunda veya anahtar teslimi denilen biçimde işin verilmesi durumunda artık üst-alt işveren ilişkisi söz konusu olamaz.
29.04.1993 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden davalı M.'in arsası üzerinde kat karşılığı inşaat yapma işinin tamamen davalı A.'ya verildiği böylece işin anahtar teslimi suretiyle devrinin söz konusu olduğu ortaya çıktığından aralarındaki hukuki ilişki işveren-aracı olarak nitelendirilemez. İşin bir bölümü yerine, tümüyle devrolunduğu durumda işi devreden kişinin işverenlik sıfatı ortadan kalkacağından sorumluluğuna gidilemez. O halde, davalı M'nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. kazancıdan alıntıdır
|