Mesajı Okuyun
Old 26-04-2002, 23:16   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Ynt: AŞ.YK'nda Toplantı Yetersayısı

Alıntı:
Alıntı yapılan mesajın sahibi: HUKUKDOKTORU
TK.m.330/I: "Esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça, idare mecslisinin bir karar verebilmesi için, azaların en az yarısından bir fazlasının hazır olması şarttır".
Bu hükme göre, 3 kişilik bir yönetim kurulunun toplanabilmesi için bütün üyelerin toplantıda bulunması zorunluluğu vardır.
Eğer bir üye kasten toplantıya gelmiyorsa ne yapılabilir?


Merhaba,

3 kişiden oluşan yönetim kurulunun toplantı nisabının, yarıdan bir fazlası 2,5' dan 3' e tamamlanır görüşü Yargıtay' ın ve doktrinde bir kısım yazarın (mesela; İmregün) benimsediği görüştür.

Ancak, Poroy-Tekinalp-Çamoğlu, 330. maddenin kasdının ''çoğunluk'' ilkesi olduğunu, kanunun ifadesinin başarısız olduğunu ve çoğunluk anlamında 3 kişilik bir yönetim kurulunda karar yeter sayısının 2 olması gerektiğini, bu anlamda 2 üye ile toplantı yapılıp karar alınabileceğini savunmaktadır.

Diğer sorunuz ''Kasten bir üyenin toplantıya katılmaması'' hali önemlidir ve belirtmek gerekir ki; Yönetim kurulu toplantılarına katılmak Üyeler için bir yükümlülük olup, bu husus açıkça kanunda görevler arasında sayılmıştır. Toplantıya kasten katılmayan ve bu suretle yükümlülüğüne aykırı davranan Yönetim kurulu üyesi, ''kusurlu'' olacağından özellikle 336. maddenin 5. fıkrası icabı '' kanun ve esas mukavelenin kendilerine yüklediği sair vazifelerin kasden ve ihmal ile yerine getirilmemesi'' ne göre sorumluluğu düşünülecektir.

Tabiki bunun dışında hakkın kötüye kullanılması genel hükmü her zaman için uygulanabilir bir hüküm olarak düşünülecektir.

Yönetim kurulunun toplanamaması nedeniyle oluşacak zarardan kasden toplantıya katılmayan üye sorumlu olacaktır..


Ek sorunuza şu şekilde cevap verilebilecektir:

Yargıtay ' ın yukarıya aktarılan toplantı nisabı esas alındığında, kurul oluşamayacağından haliyle yeni üye seçiminin kurul olarak değil, mevcut üyelerin katılımı ile hatta mevcut üyelerden sadece birisinin bile geçici üye atamasını kabul etmek zorunlu olacaktır.

Gerçekten, 3 kişilik bir YK. toplantısına katılmayan bir üye nedeniyle, mutlak çoğunluğu aramayıp, kanun lafzına sıkı sıkı sarılarak ''azalarından ena z yarısının bir fazlası'' nı 2,5' tan 3 esasına bağlamak, kurulu kurul olmaktan çıkarmak anlamı taşıyacaktır. Bu şekilde 2 kişinin mevcudiyetini kurulun oluşmasına engel saymakla, kurul halinde karar almak zorunda olan YK. kurul olmaktan çıkarmış sayılacaktır.
O halde, mevcut 2 üye Yargıtay kararı icabı, kurul olmayacağına göre, 315. maddenin anlamının da doğal olarak herhangi bir azanın (tek bir üyenin) geçici üye seçimini kabul etmeyi zorunlu kılacaktır.

Ben Yargıtay' ın kararını gerçekçi ve doğru bulmuyorum. En azından 330. maddeyi lafzen yorumlamanın, 315. madde hükmünü anlamsız kılacağını, bu iki hükmün çelişmiş olacağını, 3 kişiden 2 sinin kararını 330. maddede kabul etmez iken, 315. maddede sadece 1 inin kararına zorunlu olarak değer vermekle ortaya çıkacağını belirtmek istiyorum..

Başka bir ifade ile 330. maddede reddedilen bir hususun, 315. madde emri icabı kabulenilmiş olunacağını, bunun ise mantıklı ve doğru olamayacağını söylemek istiyorum..

Selam ve saygılarımla..