T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/1788
K. 2006/4913
T. 10.3.2006
• YASAL 7 GÜNLÜK SÜRE İÇİNDE İTİRAZ EDİLMEMESİ ( Genel Haciz Yoluyla Takip - İİK.nun 71. Maddesindeki Nedenlerle Takibin Kesinleşmesinden Önce Gerçekleşen Zamanaşımına Dayanılarak İcra Mahkemesinden Takibin İptali İstenemeyeceği )
• TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN ÖNCE GERÇEKLEŞEN ZAMANAŞIMINA DAYANMA ( İcra Mahkemesinden Takibin İptali İstenemeyeceği - Yasal 7 Günlük Süre İçerisinde İcra Dairesine İtiraz Edilmediği ve Takibin Bu Haliyle Kesinleşmesi Nedeniyle )
• GENEL HACİZ YOLUYLA TAKİP ( Yasal 7 Günlük Süre İçerisinde İcra Dairesine İtiraz Edilmediği ve Takibin Bu Haliyle Kesinleşdiği - İİK.nun 71. Maddesindeki Nedenlerle Takibin Kesinleşmesinden Önce Gerçekleşen Zamanaşımına Dayanılarak İcra Mahkemesinden Takibin İptali İstenemeyeceği )
2004/m.62,71
6762/m.726
ÖZET : Borçlunun İİK.nun 62. maddesi gereğince yasal 7 günlük süre içerisinde icra dairesine itiraz etmediği ve takibin bu haliyle kesinleştiği görülmüştür. Bu aşamadan sonra İİK.nun 71. maddesindeki nedenlerle takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımına dayanılarak icra mahkemesinden takibin iptalini ( icranın geri bırakılmasını ( istemesine yasal imkan yoktur. Mahkemece açıklanan nedenlerle istemin reddine karar vermek gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 23.6.2005 tarihli takip talepnamesinde 3 adet çeke dayanılarak genel haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Takip dayanağı belgeler çek niteliğinde olduğundan ( takip yoluna bakılmaksızın ( TTK.nun 726. maddesinde belirtilen 6 aylık zamanaşımı süresine tabidir. Ne varki alacaklı bu durumda genel haciz yoluyla takip yapmış, ödeme emri borçluya 4.7.2005 tarihinde tebliğ olunmuştur. Borçlunun İİK.nun 62. maddesi gereğince yasal 7 günlük süre içerisinde icra dairesine itiraz etmediği ve takibin bu haliyle kesinleştiği görülmüştür. Bu aşamadan sonra İİK.nun 71. maddesindeki nedenlerle takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımına dayanılarak icra mahkemesinden takibin iptalini ( icranın geri bırakılmasını ( istemesine yasal imkan yoktur. Mahkemece açıklanan nedenlerle istemin reddine karar vermek gerekirken somut olaya uygulanma yeri bulunmayan İİK.nun 71/son ve 33/a maddeleri gereğince takibin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ( , 10.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yasal unsurların tümünü taşıyan ve çek vasfında olan belgeyle(zira takipten önce çekin zamanaşımına uğraması çekin kambiyo vasfına etkili değildir,borçluya itiraz imkanı verir) başlatılan takibin türünün kambiyo takibi değil ilamsız takip olması alacağın tabi olduğu 6 aylık zamanaşımı süresini değiştirmezse de
icra dosyasında takip talebi bölümünün dikkatlice incelenmesinde büyük fayda görüyorum.Zira bu yolla alacaklının amacının soyut kambiyo alacağının tahsili mi yoksa çeke yazılı delil başlangıcı olarak mı dayandığı anlaşılabilir.Örneğin alacağın dayanağı olarak sadece x tarihli y lira bedelli çek denmişse buraya kadar verilen cevaplar doğrultusunda takibin geri bırakılmasının talep edilebileceğini,aksi halde örneğin x tarihli y lira bedelli çek ve verilmesine neden olan kredi sözleşmesi denmişse cevabın değişeceğini düşünüyorum.
Eğer şartları varsa, ilamsız takibe konu olan çekte zamanaşımı süresinin değişmeyeceğini kabul eden yukarıdaki karar da lehinize olacaktır.