Sayın Av AAO,
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
İrtikap suçu, memurun memuriyet görevini veya sıfatını kötüye kullanarak bir kimseyi kendisine veya başkalarına haksız olarak para vermeye, sair menfaatler temin ve vaadine icbar veya ikna etmesi veya kişinin yanılgısından yararlanarak yasal olmayan çıkar sağlamasıdır.
Rüşvet alma suçu , 211. maddede gösterilen kimselerden birinin kanun ve nizam hükümlerine göre; yapması gerekeni yapmamak, yapmaması gereken şeyi yapmak için belli bir konuda rüşvet verenle karşılıklı rızaya dayalı olarak rüşvet anlaşması sonunda yasa dışı çıkar sağlamasıdır.
Görevi kötüye kullanmak suçu ise; bir memurun yasa ve nizam hükümlerine aykırı şekilde görev yapması veya yasa ve nizamlara uygun şekilde yaptığı işten menfaat sağlamaya çalışmasıdır. Eylem, unsurları yasada belirtilen irtikap, rüşvet alma gibi suçlan oluşturmadığı takdirde görevi kötüye kullanma sucunu oluşturur. |
|
 |
|
 |
|
Rüşvet suçunun doğabilmesi için, "rüşvet anlaşması" gerekir.Rüşvet anlaşması se "belirli bir işin" yapılması veya yapılmaması konusunda memur ile şahıs arasında yapılan anlaşmadır.Anlaşmada, şahıs tarafından direk veya dolaylı olarak belirli bir talepte bulunulmalı, memur tarafından bu talep bir menfaat karşılığında kabul edilmelidir.Ayrıca anlaşmanın memurun kendi göreviyle ilgisi olması gereklidir. Bence olayda rüşvet suçunun unsurları oluşmamıştır.Şahıs tarafından talep edilen belirli bir iş olmadığı gibi müphem ricalar veya istemler nedeniyle rüşvet anlaşmasının tamamlandığından da bence sözedilemez.Yine rüşvet anlaşması "şarta bağlı" olmayacaktır.Şart gerekleşmediğinde rüşvet anlaşması askıda kalacaktır."İşim düşerse..." bir şarttır.Bu nedenle bu açıdan da rüşvet olmaz.
İrtikap suçunda ise karşı tarafın cebren veya ikna edilmek yoluyla iradesine müdahale edilmesi gereklidir. Olayda şahıs tarafından sağlanan menfaatte şahsın iradesine bu derecede bir müdahale kanımca yoktur.
Görevi kötüye kullanmak suçu açısından düşünüldüğünde, olayda kişinin göreviyle doğrudan ilgili bir iş veya işlemi olmadığı, bu hususta "özel kastı" buunmadığı, her halukarda müsnet fiilin suçun icrai değil hazırlık hareketleri seviyesinde kaldığını bu açıdan da teşebbüs aşamasında dahi olmadığını düşünüyorum.
Bence müsnet fiil memurun 657 K. düzenlenenen "hediye almama" disiplin suçu ve cezasını gerektirir niteliktedir.Savunmanızı bu nokta üzerinden yapmanızı tavsiye ediyorum.