09-02-2010, 13:39
|
#6
|
|
Sayın Koçak ve Sayın Eren'e katılmıyorum.
Nitekim, bulunduğu mahalde haciz işlemi yapılan bir borçlunun hacizli olan malı telef etmesinin hezeyan/sinir hali/öfke veya gayri-iradi davranışlar ile açıklanması bence yerinde değildir. Alacaklının zararına mevcudunu eksilten kişinin kastının sebebi sinir hali de olabilir alacaklı ile dalga geçmek de olabilir. Kast ile duygudurum birbirinden farklı şeyler olsa gerek, diye düşünüyorum.
Eğer böyle düşünecek olursak Yasa'nın 331. maddesinin "telef ederek" kısmının uygulamasını haylice daraltmış oluruz.
Sn. Eren "Başka suç(lar)" demişsiniz, neler olabileceği konusunda görüşünüzü yazarsanız karşılaştırma imkanımız da olur.
Saygılarımla...
|