Mesajı Okuyun
Old 05-02-2010, 18:18   #6
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Sayın Karabulut,daha anlaşılır olması adına :a-Öncelikle soruda ortada Tebligat kanunu hükümleri bakımından Tebligat Kanununa aykırı bir tebligat yoktur.Dolayısıyla sizin savunduğunuz Tebligat Kanunu 32.maddesinin soru bakımından uygulanma imkanı yoktur.b-Ben süresinde yapılmış geçerli bir itiraz yoktur cümlesini görüşünüzün burada uygulanması mümkün değildir fikrine dayanak olarak şu anlamda söylüyorum:Velev ki usulsüz bir tebligat olsun.Usulsüz bir tebliğde dahi borçlu tebligattan bir şekilde haberdar oluyorsa artık o haberdar olma tarihi tebliğ tarihidir.Önerdiğiniz yolda ise(ilk mesajınız)tebligat usulsüzlüğünden icra mahkemesine başvuruyu ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitini öneriyorsunuz.O zaman tebligat usulsüzse bile icra mahkemesi -ey borçlu bir yandan x tarihi öğrenme tarihi olarak ileri sürüyorsun ama bir yandan da icra mahkemesine y tarihinde(x tarihinden çok önce) yetki itirazıyla başvurmuşsun.Takipten şimdi haberdar olduysan ve ödeme emri tebliği usulsüzse o dava neydi?-Dolayısıyla önerdiğiniz yolda tebliğ tarihinin icra mahkemesince düzeltilmesi borçlunun takipten çok önce haberdar olduğunun hatalı olarak icra mahkemesine yaptığı yetki itirazı ile zaten ortada olması karşısında mümkün olmayacaktır.
c-BUNUN YERİNE İCRA MAHKEMESİNE BAŞVURARAK MÜDÜRLÜK İŞLEMİNİN(BORÇLUYA ÖDEME EMRİ YERİNE TAKİP TALEBİ TEBLİĞİ) İCRA İFLAS KANUNUNA AYKIRI OLDUĞUNU DOLAYISIYLA BU İŞLEMİN İPTALİNİN TALEP EDİLMESİNİN YERİNDE OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM.Bu başvuru bana göre süreye de bağlı(kamu düzenine aykırılık) olmadığından işlemin iptali halinde, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilecek ve itiraz imkanı doğacaktır.
Kısaca icra mahkemesine başvurulacağı konusunda aynı fikirdeyiz ancak başvurunun dayanağında ayrılıyoruz.Umarım anlatabilmişimdir.