Sayın netya,
Kanaatimce karar hatalıdır ve elbette ki temyiz edilmelidir. Temyizin sonunun ne olacağını söylemek ise takdir edersiniz ki mümkün değil.
Öte yandan sizin son eklediğiniz ve bilirkişi raporuna da konu olan kararın bu olayla yakından uzaktan alakası bulunmuyor ve eğer kararın gerekçesini bu içtihat oluşturuyorsa karar iki kere hatalı. Söz konusu karar gayet iyi bilinen ve yerleşik bir Yargıtay içtihatıdır ve düzenlemeye çalıştığı husus da kararda da arz olunduğu üzere kira tarihinden sonra üç kira dönemi geçince kira bedelinin hangi kritere göre belirleneceği hususudur, yoksa kira sözleşmesinde yazılı artış şartının geçerliliğini tartışır nitelikte değildir.
Olayın yasal gelişimine bakarsanız, kira arttırım oranları ilk başta 6570 sayılı yasa içinde bir madde ile düzenlenmekteydi ancak bu madde Anayasa Mahkemesince iptal edilince bir yasal boşluk doldu ve Yargıtay'da yıllardır sık sık değişen zikzak kararlarla bu artışı değişik kriterlere göre belirlemeye devam ediyor.
Ancak bu kriterler elbette kira kontratında bir artış şartı olmadığı veya şartın tartışmalı olduğu durumlarda söz konusudur, yoksa tarafların kendi rızalarıyla sözleşme sırasında belirledikleri artış şartının Yargıtay tarafından değiştirilmesi söz konusu olamaz, zira en basitinden bu Borçlar Kanununun sözleşme serbestliği ilkesine aykıdır.
Uygulamada kira artış şartları sözleşmenin başında çok değişik kriterlere belirleniyor. Örneğin siz bir yeri kiraya verirken kiracı maddi durumunun kötü olduğunu söylemiş olabilir ve siz de kendisine anlayış gösterip ilk yılın kirasını rayicin yarısı kadar belirleyip, daha sonra sözleşmeye sonraki yıl için %100 artış şartı koymuş olabilirsiniz. Bu kiralayan ve kiracı tarafından sözleşme yapılırken kabul edilmiş bir oransa, bunun tartışılması Yargıtay'a (veya bilirkişiye) düşmez. Sözleşmeyi imzalarken bu artış şartını kabul eden kiracının müteakip yıllarda sözleşmeye uyması yasa gereğidir, kaldı ki daha sonra bu artış şartını "hakkaniyete uygun bulmayan" kiracının sözleşmenin yenilendiği dönemde her zaman
6570 sayılı yasanın 11.maddesi gereğince tek taraflı fesih hakkı vardır, dolayısıyla bu hakkı da kullanmayan kiracının daha sonra sözleşmedeki artış şartını tartışma konusu yapması kabul edilemez.
Bu nedenlerle Mahkeme Kararı hatalıdır. Bu karar Yargıtay tarafından bozulmalıdır ama olur da onanırsa birşey değişmez, o zaman da Yargıtay kararı hatalı olur.
