T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 1987/805
K. 1988/445
T. 1.6.1988
• MÜLKİYET HAKKINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLAR ( Dava Zamanaşımının Söz Konusu Olmaması )
• DAVA ZAMANAŞIMI ( Hükmün Bildirilmesinden İtibaren On Yıl Geçtiği Halde İlamın Taraflara Tebliğ Edilmemiş Bulunması Durumunda Sözkonusu Olan Zaman )
• HÜKMÜN TEFHİMİNDEN İTİBAREN ON YIL GEÇMESİ ( Dava Zamanaşımı Süresi )
• YARGITAYDA TEMYİZ NEDENİ OLARAK ÖNE SÜREBİLME ( Dava Zamanaşımı )
818/m.135/2,139
2004/m.39/1
ÖZET : Hükmün bildirilmesinden ( tefhiminden ) başlayarak on yıl geçtiği halde ilamın Taraflara tebliği edilmemiş bulunması durumunda sözkonusu olan Zamanaşımı, dava zamanaşımıdır. Bu halde, işten el çekmiş olan yerel mahkeme De değil, yargıtay'da temyiz nedeni olarak öne sürülebilir. Mülkiyete ilişkin Uyuşmazlıklarda dava zamanaşımı sözkonusu değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla, ( Kadıköy 2. Asliye hukuk mahkemesi )nden verilen 26.4.1968 gün ve 48-126 sayılı kararın onanmasını kapsayan ve yargıtay hukuk Genel Kurulu'ndan çıkan 7.3.1973 gün, 1969/1-491 esas, 1973/157 karar sayılı ilamını, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi Mehmet tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, Hukuk Genel Kurulu'nca; dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Borçlar Kanununun 135/2. maddesi, borcun bir hüküm ile tesbit edilmesi halinde on yıllık zamanaşımının uygulanacağını; İcra ve İflas Kanunun 39/1. maddesi de ilama dayanan takibin, son işlem üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını öngörmüştür.
Hükmün tefhiminden itibaren on yıl geçtiği halde ilamın taraflara tebliğ edilmemiş bulunması halinde buradaki zamanaşımının konusunda ise 11.4.1940 gün ve 15/70 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı çıkarılmıştır. Bu İçtihadı Birleştirme Kararına göre; az önce belirtilen mürruzaman, dava müruruzamanı olup, mahiyeti itibariyle işten el çekmiş bulunduğundan yerel mahkemede değil Yargıtay'da temyiz sebebi olarak ileri sürülebilecektir. Yargıtay bu temyiz sebebini yerinde görürse yani hüküm ile tebliğ günü arasında on yıl geçmişse kararı esasa girmeden sadece bu yönden bozacaktır. Bu esaslar genel nitelikte olmakla birlikte taşınmaz mallar hakkındaki uyuşmazlıkların özelliğini gözönünde bulundurmak gerekir. Mülkiyet hakkına ilişkin uyuşmazlıklarda, dava zamanaşımının söz konusu olmaması kuraldır. Az önce özetle değinilen İçtihadı Birleştirme Kararında benimsenen esas, orada açıklanan on yıllık sürenin dava zamanaşımı niteliğinde bulunuşudur. O halde karar düzeltme istemine esas kararın ilişkin bulunduğu davanın esası mahiyeti itibariyle zamanaşımına tabi olmadığına göre bunun doğal sonucu 11.4.1940 tarihli İçtihadı Birleştirme kararının olayda uygulanamayacağıdır. Bu nedenlerle ileri sürülen 11.4.1940 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararına ilişkin temyiz sebebiyle Usulün 409. maddesine ilişkin temyiz sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna varıldıktan sonra diğer karar düzeltme nedenlerinin incelenmesine geçildi:
Düzeltilmesi istenen Hukuk Genel Kurul ilamında gösterilen gerektirici nedenlere göre, HUMK.nun 440. maddesinde yazılı sebeplerden hiç birisine dayanmayan ve yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle HUMK.nun 440. maddesinde yazılı sebeplerden hiç birisine dayanmayan ve yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, 2790 sayılı Yasanın 2/3. maddesine göre takdiren 5.000 lira para cezasının ve 2.000 lira bakiye harcın düzeltme isteyenden alınmasına, 1.6.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.
kazancı