|
|
|
|
Öncelikle söz konusu olayda müvekkil bankanın kredi borcu ödenmeden teminat senetlerini iade yükümlülüğü mevcut mudur?
bankanın iade etmediği ve elinde bulunan protestolu senetleri zamanaşımından evvel takibe koyması gerekli midir?
senetlerin dava açıkdıktan sonra takibe koyulması mahkemece bankanın iyiniyetli olmadığı yönünde yorumlanabilir mi?
Kıymetli düşünceleriniz için şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla...
|
|
 |
|
 |
|
Değerli Meslektaşım;
Öncelikle, hesabı kat edilen bir müşteriden (artık borçludan) alacağın tahsili için birden çok takip yolu kullanılmasında (tahsilde tekerrür etmemek kaydını koydu iseniz) hiç bir yasal engel bulunmamaktadır. İpoteğin paraya çevrilmesi, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yürütebilirsiniz.
Temlik cirosu ile müvekkilinize verilen senetleri de bedelleri ödenmeden iade etmek gibi bir yükümlülüğünüz yoktur. İade talebinin yasal dayanağını merak ettim?
Zamanaşımından önce ya da sonra takibe koymak takip türünü ve haliyle takibin kuvvetini etkiler. Yani 10 örnek kambiyo takibi yerine 7 örnek ilamsız takip yapmak zorunda kalabilirsiniz.
Takibe konulmuş olması kötüniyet ifadesi midir? Kişisel düşüncem böyle değerlendirilemeyeceği yönündedir. Zira kredi borçlusunun itfa gibi bir iddiası olamayacağı, senet keşidecisinin de ciranta ile aralarındaki ilişkide ileri sürebileceği def'ileri bankaya karşı ileri süremeyeceği düşünüldüğünde bankanın ödenmeyen senetleri takibe koymasında iyiniyetle bağdaşmayan bir yön göremiyorum...
İyi çalışmalar...