28-01-2010, 15:07
|
#104
|
|
Bu sınavın kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur.
Biz Almanya'da yaşamıyoruz.
Orada uygulanan bu Devlet Sınavı sisteminde öğrencilerin eğitim sistemi bizimki gibi torpil ve ezber üzerine değil.
Orada avukata verilen değer bizdeki gibi düşük değil.
Orada üniversitelerin hukuk fakültesi kontenjanları 1000'lerle ölçülebilen sayılar hiç değil!
Orada Devlet sınavını(bize gelecek HUS'u) kazanamayanlar, danışmanlık yaparak ayda en az 15.000 € para kazanabiliyorlar, mütalaa verebiliyorlar. İstanbulda şu an kayıtlı taksi sayısı kadar avukat tabelası var. Kaç tanesinin ayda masraflarını çıkardığınızda 2000-3000 lira cebine girebiliyor?
Yapmayın, hukuk diye okuttuğunuz bölüme çocuklarını sokabilmek için varını yoğunu harcayan anne babalara acıyın. Zaten stajyer avukatken bile afedersiniz köpek muamelesi gören, sigortasız adliyelerde takip memuru gibi koşuşturan, hor görülen hukuk fakültesi mezunlarının olduğu bir hukuk camiasının içinde yer alıyoruz.
Peki HUS'u kazanamayanların yaşadığı yığılma sonucu ne olacak? Bu insanlar nasıl aile geçindirecek? Gene dersanelere umut bağlanacak. Ayrıca klasik sınavı okuyan hocanın "objektif" davranabileceğini kim söyleyebilir? Klasik sınav kadar torpile ve subjektif notlandırmaya daha müsait bir sistem daha yoktur.
Bu sınav felaketimiz olacak.
Haberiniz olsun.
|