Mesajı Okuyun
Old 24-01-2010, 16:11   #30
Ramazan ŞAHİN

 
Varsayılan

(1) Ne yazık herkesin kendi ahlak anlayışının izin verdiği ölçüde ahlaksızlık boyutuna inmiyor sizin zannettiğiniz gibi meslektaşlarım, savunulamayacak olanlar da vardır ki bunları savunmaya zaten kalkışmam, nitekim gördüklerinizden değil genel kamuoyu olarak duyumlarınızdan bahsediyorsunuz.

Belediyenin sunduğunu şehirçi ulaşımdan ücretsiz yararlanmak sadece emniyet hizmetleri sınıfı mensuplarına değil, sarı kart sahibi basın mensupları gibi uzayıp giden listede adı geçenlere verilmiş bir hukuki düzenlemenin sonucudur ki, bu hukuki düzenleme göreviçi görevdışı ayrımı yapmamıştır. Bunun eleştirisi de bence o düzenlemeyi yapan idareye yöneltilmelidir. Yine şehir efsanesi olarak dilden dile dolaştığı gibi kimse yanındakileri de ücretsiz felan bindirmiyor.

Ben lokantada ücretsiz yemek yiyen meslektaşıma tanık olmadım şuana kadar hiç, yine bir şehir efsanesidir dolaşıyor. Eskilerde olurmuş, duymuşluğumuz var. Ben hiç ücretsiz yemek yediğimi, internete girdiğimi hatırlamam, sahilden dönerken şort mayo ile tutup polis kimliğini otobüs şoförüne de göstermem, bu tür bir hareket elbetteki "saygısızlık" olur.

GBT genel bilgi toplama demek malumunuz, GBT sorgusu da zaten şüphe üzerine yapılır, öyle tatil köyünde ailenin tutup çevrilmesi de çok uç bir örnek, yine de oldu diyelim; ben polis kimliğimi gösteririm yanımda ailem de olduğunu varsayalım: sebebi birincisi o kontrolü yapan memurlar bi daha sorgulama ile uğraşmamış olacaklar, ikincisi benim üzerimdeki şüphe kalkacak, burada hiçkimsenin yadsıyamayacağı bir kamu yararı mevcut, nitekim savcı-hakim gibi meslek mensuplarını da bu kategoriye sokabilirsiniz. GBT nin amacı yakalaması olan kişiyi bulabilmektir. Yakalanması, aranması, askerlik bakayası vs.si olmadığından emin olduğunuz bir kişiyi sorgulamakta ne gibi bir kamu yararı mevcuttur? Ki sadece kimlikle değil, davranış tavır hareketlerinden dolayı da bir çok kişiden şüphe duyulmuyor.

Meslektaşlarımın meslek erdemi bütünsel olarak bir çırpıda kirletilmek yerine, hakkaniyet çercevesinde incelenmelidir. Nitekim bir süre Teftiş Kurulunda çalışmış biri olarak bu tür şeylerin meslekten ihracı gerektirdiğini bilmenizi isterim. En nihayetinde böyle bir durumla karşılaştığınızda 155 i arayıp ihbar etmenizi bizzat ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak sizden rica ediyorum, ki ben karşılaşsam mutlaka yapacağım. Bilginize...

Ayrıca konu başlığıyla zerre kadar ilgisi olmayan, bu kadar izah ettiğim hususu, bir Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne, Pasaport işlerinizi halletmek, Silah Ruhsatı almak için Emniyet Müdürlüğüne girerken Stajer Avukat'ın x-ray cihazından geçmemesi için bana yaptırdınız ya, avam tabiriyle ifade etmek gerekirse "helal olsun" demeliyim. Aslında ben avukatlarla saatlerce polislerin nüfuzunu kötüye kullandığı, şehir eşkıyası olduğu efsaneler gibi ilgisiz yönleri tartışmaktan; sosyolojik yaklaşımlardan çok hukuki yorum katmanızı bekliyordum başlığa. Niye her avukat arkadaşın hep sosyolojik yaklaştığını, bana sözün özü bir Yargıtay CD. kararıdır, kanun maddesidir, bilimsel görüştür ileri sürmediğini anlayamıyorum. Sağolun yine de Sayın Oğuzhan Er, dilerim bu kutsal üniforma üzerindeyken bizim güvenliğimiz için şehadete eren arkadaşlarımızın kanıyla kutsal olduğuna inandığım ve her daim namusunu korumaya çalıştığım teşkilatımız hakkında bu tür yanlış intibanızı düzeltmişizdir. Saygılarla