Mesajı Okuyun
Old 24-01-2010, 13:54   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

5510 SAYILI YASA

MADDE 4 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/2) (KOD 2) (KOD 1)
Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;

a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,

b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;

1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,

2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,

3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,

4) Tarımsal faaliyette bulunanlar,

c) Kamu idarelerinde;

1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,

2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,
sigortalı sayılırlar.

SİGORTALILIĞIN BAŞLANGICI

MADDE 7 - Sigorta hak ve yükümlülükleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;

a) (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya, meslekeğitime veya zorunlu staja başladıkları tarihten,

(DEĞİŞİK BENT RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/5) (KOD 1)
b) (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten; sermaye şirketlerinden limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluklarınca tescil edildikleri tarihten; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kuruluna seçildikleri tarihten; gelir vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı oldukları tarihten; tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten; köy ve mahalle muhtarları için seçildikleri tarihten; 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için ise lisans belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları tarihten,


SİGORTALILIK HALLERİNİN BİRLEŞMESİ

MADDE 53 - (DEĞİŞİK FIKRA RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/33) (KOD 1)
Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/33)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/33)
İsteğe bağlı sigortalı olanların 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamına tabi olacak şekilde çalışmaya başlamaları halinde, bu Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası saklı kalmak kaydıyla isteğe bağlı sigortalılık hali sona erer.

Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık halleri ile 5 inci maddenin (a) ve (e) bentlerine tâbi sigortalılık hallerinin çakışması halinde, 4 üncü madde kapsamında sigortalı sayılır ve birinci fıkra hükmü uygulanır.


Bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına tâbi geçen çalışmalar için bağlanacak aylıkların hesabı

GEÇİCİ MADDE 2 -
.
.
.Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da bu Kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit olunur ve bunlar hakkında, bu Kanunun geçici maddelerindeki hükümler uygulanır. Ancak, bunlardan bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girmeyenlere 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanuna göre 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanması gerekenlerden, bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girmeyenler için, bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri esas alınır. (a) bendi hükümlerinin uygulamasına esas alınacak kanun, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçen süreler hariç, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenir. Bu Kanuna tabi hizmetlerle 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde de bu fıkra hükümleri esas alınmak suretiyle bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.



Çakışan sigortalılık k sorununu gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 sayılı Bağ-kur Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp, sigortalının önceden başlayıp devam ede gelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması gerekir. Anılan yasanın 3. maddesinin I. (F) bendinde <kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların> (K) bendinde ise, <herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların> sigortalı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 sayılı Bağ-kur kanununun 24. maddesinin i. ve II. fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında, başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir.
Bir kimsenin aynı dönemde hem hizmet akdiyle çalışıp SSK kapsamına girmesi hem de Bağ-Kur sigortalılığının devamı hallerinde her iki kanunun kapsamı kesişmektedir. Sosyal güvenlik sistemimizde teklik prensibi (bir kimsenin aynı zamanda iki sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olamayacağı) gereği bunlardan birine üstünlük tanımak gerekir. Bu durumda 2008 Ocak ile 2009 Nisan arası müvekkiliniz Bağ-Kur sigortalısıdır (5510 sayılı yasa 4/b kapsamında ). Öyle ise Bağ-Kur sigortalılığını iptal edemezsiniz. Prim borçlarınızı ödemenizi tavsiye ederim.

Emiklilik konusuna gelince 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da bu Kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit olunur ve bunlar hakkında, bu Kanunun geçici maddelerindeki hükümler uygulanır.

2829 sayılı yasa :

HIZMET SÜRELERİNİN BİRLEŞTİRİLMESİ:

Madde 4 - Kurumlara tabi çeşitli işlerde çalışmış olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasına hak kazanıldığında birleştirilir.


AYLIĞI BAĞLAYACAK KURUM:

Madde 8 - Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir.






Bilindiği üzere, 25/08/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanunla 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanunlara eklenen geçici maddeler ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte emekliliğe hak kazanamamış olanlar için kademeli bir geçiş süreci öngörülmüş, ancak söz konusu geçici maddeler Anayasa Mahkemesinin 23/02/2001 tarihli ve 2001/41 sayılı kararı ile iptal edilerek, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştü.
Söz konusu geçici maddeler, 01/06/2002 tarih ve 24772 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 4759 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu, Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla yeniden düzenlenmiştir.
4759 sayılı Kanunun 506 ve 2925 sayılı Kanunlarda öngördüğü değişiklikler de dikkate alınarak yaşlılık aylığına hak kazanma şartları aşağıda açıklanmıştır.
506 SAYILI KANUNA GÖRE :
4759 sayılı Kanunun 3’üncü maddesiyle 506 sayılı Kanunun geçici 81’inci maddesinin birinci fıkrasının (B) ve (C) bendlerinde yapılan değişiklikle 23/05/2002 tarihi itibariyle belirlenecek olan sigortalılık sürelerine göre, sigortalıların yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları yeniden düzenlenmiştir.

Buna göre;
Müvekkilinizin yasanın yürürlük tarihi olan 1.9.1999 tarihi itibariyle 17 yıl sigortalılık süresi bulunmaktadır. Geçici 81. maddenin e bendine göre sigortalılık süresi 17 yıl (dahil) dan fazla, 18 yıl 6 aydan az olan erkekler 25 yıllık sigortalılık süresini ve 48 yaşını doldurmaları ve en az 5225 gün prim ödemeleri halinde emekli olabilirler.

Müvekkilinizin prim ödeme gün sayısı tamamlanmış durumdadır. 48 yaşını da geçmiş ise emekli olabilecektir. Emekliliği 4/a kapsamında yani SSK emeklisi olacaktır.

İYİ ÇALIŞMALAR, KOLAY GELSİN