Mesajı Okuyun
Old 22-01-2010, 16:35   #93
kordelya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Özge TOSUN
Değerli meslektaşlarım ve sevgili arkadaşlar;

Foruma yeni katılmış bir üye olarak izniniz olursa kısaca bir anım eşliğinde görüşümü beyan etmek isterim;

Ben İst. Üni. 2000 girişliyim, avukatlık sınavı hatırlanacağı üzere 2001 mayıs girişli öğrencileri(yanılmıyorsam) kapsamaktaydı. Okulda okurken, ailemde hukukçu olmayışı ve okuduğum dönemde başta AİHM olmak üzere neredeyse her gün bir şekilde Yargıtay, Anayasa Mahkemesi kararlarından bahsedilmesi, hukukçuların yorumlarda bulunması okuduğum bölümde beni hem heyecanlandırıyor hemde şımartıyordu,diğer bir anlamda zevkle okuyordum muazzam hayallerimle??? derken okul bitti stajer oldum, bu dönemde İstanbulda kalabilmem için ücret almak zorundaydım zira ailem destek olamazdı, gittiğim kimi görüşmelerde öyle acı teklifler sunuyorlardı ki... (Misal öğle yemeğinde yarım tavuk döner yersin diyenler bile vardı) mesleğime olan inancım ve hayallerim azalmıştı. Stajım bitince bu sefer aynı çile avukat olarak iş aramaya başlamamla da devam etti. Tabi avukat olmak için ruhsatname için verdiğim 1000 liranın üzerindeki meblağdan bahsetmiyorum. Sınava tabi olan bir arkadaşım, dün gibi aklımdadır, sınavın iptalinin görüşüldüğü bir meclis oturumunu heyecanla izliyordu ve staj eğitim merkezinde binlerce imza toplanmıştı...;

Şimdi;

Aynı arkadaşımın çalıştığı büro da avukat fazlalığı olduğundan işten bile çıkarılması gündemde, çalışan bir arkadaşım ayda 400 TL(lütfen bu rakamı unutmayın!!!)belki kazanıyorum diyor ve yapabileceği tek şeyi hakimlik sınavına çalışmak olarak görüyor. Öğreniyorum ki bırakın özel üniversiteleri kendi okulum bile 1200 öğrenci alıyor. Peki biz bu durumda avukatlığın serbest meslek olması, kazanılmış hak olması, huk. fak. öğrencilerinin sınava tabi olmaması vs vs nasıl tartışabiliriz. Aç insanların demokrasi mi umrundadır, yoksa karınlarını duyurması mı? Meslek icabı bu mesleğin yapılması gereken yer ofistir. Mesleğin saygınlığı için tabii ki engin bilginin yanı sıra şık görünmek de gerekmektedir. Bu kadar fakültenin içerisinde binlerce öğrenci yine bu sınav olmamalı diyecek, mezun olacak, şanssız olanlar belki iş bile bulamayacaktır. Eğer gerekirse ben de tüm avukatların sınava girmesini, her gün umutsuzca işe gidip dışardan "avukat adam" övmeleri altında ezilip bir gıdım paraya çalışıp icra dairelerinde helak olan meslektaşlarımı görmeye yeğlerim. Ben az önce saydığım arkadaşlarımdan daha şanslıyım ama bu gerçekleri görmeme engel değil, o sıralardan yeni gelmiş, dününü unutmamış, çevresinde mesleğine, çektiği çile yüzünden en ufak saygısı kalmamış arkadaşları olan biriyim. Bu aslında bir vicdan meselesidir değerli arkadaşlar bu sınavla çözülebilir mi? eğitim sistemi kaliteli hale getirilse daha mı iyi olur? Artık bu sorular için gayet ve gayet geçtir. Durum inanın çok vahim, zira insanlara umut verip bu umutları bir anda onlardan almak o insanlar için bir yıkım, şu an olan da bu. Sınavı geçememekten korkup, "sınav olmasın olur mu öyle şey diyen" ve şimdi "çok avukat olması sebebiyle" işten çıkartılabilecek arkadaşım için de bu bir yıkım, gece gündüz ders çalışıp, asosyal yaşayıp, şimdi iş dahai bulamayan arkadaşım için de.

Özel üniversite mezunu arkadaşlarım alınmasın ama, bizim sınavdan sınava gördüğümüz hocalarımızdan 20-30 kişilik sınıflarda ders alamamak bizim mi suçumuz, paramızın olmayışı mı? veyahut bırakın bunu yurt dışında kazandığım yüksek lisansa maddi durumum sebebiyle gidememek de mi benim suçum?Peki Stajda ücret alınamaması alınsa bile dalga geçilir gibi ücret verilmesi, yılda 400 Lira aidat alan baroların burs yerine tacir gibi faizsiz de olsa kredi vermesi, mezun olmuş 1 senedir sigortasız, belki de ücretsiz yaşamış, sonrasında da dalga geçilir gibi ciddi bir meblağ ücret ruhsat almaya meslektaşım itilmesi, Herkes bir gün hukukçu olacak sloganıyla tonlarca fakültenin açılması, hür iradesiyle araştırması, şık görünmesi, adaleti sağlamada önemli rol alması gereken ama umutsuz ve artık neredeyse çaresiz bırakılan meslektaşlarımın kaybolan umutları kimin suçu?

Günü kurtaran veyahut kendini kurtaran bir zihniyet eğer bu mesleğe de sıçramış ise, okuyan umut dolu insanların çok değil 2-3 sene sonra hayalleri yıkılacaksa burada herkesin gönlünü alarak bir sonuç alınamaz. Eğer soruna cidden çözüm diyorsanız, eğitimin ücret karşılığında olmasına karşı çıkmalıyız, herkes meslek sahibi olacak sanıp binlerce insana aynı diplomayı verip, rekabet yaratıp, umutsuz işsiz, 3 kuruşa çalışmak zorunda kalan meslektaş yaratan zihniyete karşı çıkmalıyız, 3 saatlik sınavlara kaderimizi bağlamamıza karşı çıkmalıyız. Yani eğitim sistemin kalite olması veyahut diğer tum hususları tartışmak ancak gerekli koşullar sağlanınca olabilecektir. Biz bu koşulları sağlayabilecek bir sisteme dahi sahip değilken…


Sevgili arkadaşlar inanın çoğu avukat, meslek onurundan, rencide olmamak için, utancından kötü durumlarını dile getirmekten çekiniyor,
Yazdıklarımdan ötürü eğer başta meslektaşlarım olmak üzere üzdüğüm insanlar olduysa lütfen özrümü kabul edin.

Söylediklerinizin tek kelimesine dahi katılmadan, sizi onaylamadan geçemedim; zira o kadar haklısınız ve aslında hukukçular olarak o kadar haklıyız ki...