Mesajı Okuyun
Old 22-01-2010, 13:55   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Davanın tarafları, gösterdikleri tanıkların dinlenmesinden vazgeçmedikleri sürece, bu tanıkların ifadelerinin alınıp değerlendirilmesi gerekir. Tanık deliline dayanan taraf tanıklarının ücretlerini, davetiye masraflarını ve diğer giderleri mahkeme veznesine peşin olarak ödemek zorundadır (HUMK md. 423/2). Verilen kesin süre içersinde bu giderlerin karşılanmaması halinde tanık dinlenmek isteğinden vazgeçilmiş sayılır (HUMK md. 414).

Duruşmada bulunmak istemeyen taraf, dinletmek istediği tanıkların davetiye giderleriyle olası ücretlerinin tutarını, rahatlıkla ve tamamen karşılayacak miktarda parayı mahkemeye göndermek zorundadır. Dilekçe vererek masraf tutarının kendisine tebliğini ve ondan sonra usul işlemlerinin yapılmasını ve delillerin toplanmasını isteyemez. Aksini kabul etmek, tarafın duruşmaya gelmeden yargılamayı sürdürmesine yol açar.

Gerek öğreti ve gerekse yerleşik yargısal kararlarda, kanıtlama yükümlülüğü altında bulunan tarafa, kesin önel konusu usulü işlemleri hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde tek tek açıklanmalı, keşif için yapılması zorunlu olan giderler parasal olarak saptanıp bildirilmeli, ödeme için verilen süre belirtilmeli ve bu hususların yerine getirilmemesi halinde doğacak sonuçlar da ihtar olunmalıdır.

Keşif için verilen kesin önellerde; 1- Hakim, kâtip ve mübaşir için depo edilmesi gereken yol tazminatının parasal tutarı, 2- Taşıt gideri, 3- Bilirkişi ücreti, 4- Tanık ücreti, 5- Bilirkişi ve tanıklara yapılacak tebligatlar ile ilgili giderler noksansız olarak belirtilmelidir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, Cilt III, sh: 2836 vd., aynı eser sh. 2843 vd, Hukuk Genel Kurulunun 12.12.1974 gün 8/1153-1401, 16/09/1987 gün 1-389-639 sayılı kararları.) (HUMK m. 163). Diğer yandan, ilgilisinin yokluğunda verilen ve aleyhe sonuçlar içeren ara kararlarının bildirilmesi ve bunun da 7201 sayılı Tebligat Yasası hükümlerine uygun olarak yapılması; giderlerin ise, taraflardan alınması veya suçüstü ödeneğinden karşılanması gerekir (HUMK. m. 415).
Anlatımınızdan ara kararının kesin süreye ilişkin kurallara uygun olduğu anlaşılıyor. Pul verdiğinizi ispat edemiyorsunuz. Bu durumda üzülerek tanıkları dinletmekten vazgeçmiş sayılacağınız kanısına varmaktayım.
İYİ ÇALIŞMALAR