Sayin Meslektaslarim,
X kisi sirketinde olmadigi bir saat ve gunde gelen postaci sirket ile hic bir iliskisi olmayan ve orada oturan sahsa adini yazdirarak kendisine bir tebligat verir ve gider.

Olaydan yaklasik 10 ay gecmis ve x kisi gelen ikinci ihbar kagidiyla borctan haberdar olur nitekim bu borcun kendisine ait olmadigina dair ve imzanin taklit oldugu gerekcesiyle cumhuriyet savciligina basvuruda bulunur!

Yargitay 12. dairesinin en guncel kararinda soyle denilmektedir:

Alıntı: Tebligat Tüzüğü/m. 18 ÖZET : Tüzel kişilere tebligat yetkili temsilcilerine yapılır. Tebliğ alacak yetkili kişi o sırada işyerinde bulunmuyor ise, tebliğ evrakı işyerinde bulunan memur veya müstahdeme verilir ve bu husus tebligat belgesinde açıklamalı olarak belirtilir. Bu kurallar uygulanmadan gerçekleştirilen tebligat usulsüzdür. Satış ilanının borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Verilen karar bozmayı gerektirir.

ve

Alıntı: Aynı Kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerine iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde, ancak o zaman, tebliğ arada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılır. Tebligat Tüzüğü’nün 18. maddesinde selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebligat belgesinde gösterilip, bunun açıklanması lüzumu hüküm altına alınmıştır.

bu durumda icra dosyasina itirazda bulunmak mumkun mu?
Saygilarimla