Bir sözleşmeye bağlı ilişki temelinde bir müteselsil sorumluluk kabul edilmiş ise, bu durumda BK.50 ve 51. maddesinde düzenlenen haksız fiile dayalı müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanamaz. V e haliyle BK'nunun haksız fiile mahsus müteselsil sorumluluk hükmünde zikredilen kusur oranları dikkate alınamaz!
Böyle durumlarda sözleşmesel ilişki kurulduktan sonra bir müteselsil sorumluluk söz konusu ise ve özel olarak kusur oranına göre sorumluluğa atıf yoksa;
Müteselsil sorumluluk ve halefiyete dair Borçlar kanununun
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
III - MÜŞTEREK BORÇLULAR ARASINDAKİ MÜNASEBETLER
1 - TAKSİM
MADDE 146. Borcun mahiyetinden hilâfı istidlâl olunmadıkça, müteselsil borçlulardan her biri alacaklıya yapılan tediyeden birbirine müsavi birer hisseyi üzerlerine almağa mecburdur. Ve hissesinden fazla tediyede bulunan, fazla ile diğerlerine rücu hakkını haizdir.
Birinden tahsili mümkün olmayan miktar, diğerleri arasında mütesaviyen taksim olur. |
|
 |
|
 |
|
Şeklindeki hükmü uygulanarak halefiyet bakımından eşit sorumluluk söz konusu olur.
Yani borcun tamamını ödeyen müteselsil sorumlulardan birisi, diğerinden ödediği tutarın %50 'lik kısmını talep edebilir.
Ancak somut olayda işçinin uğradığı zarar nedeniyle işverenlerin sorumluluğu Yargıtay kararları ile de açıkça ortaya konulduğu gibi haksız fiile ilişkin kusur sorumluluğu olduğundan BK.50-51 uygulanır ve işverenler arasında kusur oranlarına göre -rücu davasında- taksim edilir, kanaatindeyim.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
VI - MÜTESELSİL MESULİYET
1 - HAKSIZ FİİL HALİNDE
MADDE 50. Birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde müşevvik ile asıl fail ve fer'an methali olanlar, tefrik edilmeksizin müteselsilen mesul olurlar. Hâkim, bunların birbiri aleyhinde rücu hakları olup olmadığını takdir ve icabında bu rücuun şumulünün derecesine tâyin eyler.
Yataklık eden kimse, vakı olan kârdan hisse almadıkça yahut iştirakiyle bir zarara sebebiyet vermedikçe mesul olmaz.
2 - MUHTELİF SEBEPLERİN İÇTİMAI HALİNDE
MADDE 51. Müteaddit kimseler muhtelif sebeplere (haksız muamele, akit, kanun) binaen mesul oldukları takdirde haklarında, birlikte bir zarar vukuuna sebebiyet veren kimseler hakkındaki hükümlere göre muamele olunur.
Kaideten haksız bir fiili ile zarara sebebiyet vermiş olan kimse en evvel, tarafından hata vaki olmamış ve üzerine borç alınmamış olduğu halde kanunen mesul olan kimse en sonra, zaman ile mükellef olur. |
|
 |
|
 |
|
Not: Bu açıklamalarım asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığının kabul edildiği haller bakımından geçerlidir.
Saygılarımla.