Mesajı Okuyun
Old 20-01-2010, 20:01   #11
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ISIL YILMAZ
Bir iş kazasından doğan tazminatta rücudan söz ediyorsak, mutlaka kusur oranlarından da söz etmemiz gerekir.

İş kazasında, işverenin ( burada SGK primini ödeyen kişilik) işçiyi eğitme, gözetme gibi borçlarından söz edileceğini gözden kaçırmamak gerek. İşçinin müterafık kusuru yoksa ya da üçüncü kişinin (mesela burada alt-işveren olarak tanımladığınız kişilik) bir eylemi nedeniyle olayın meydana gelişi arasında bir illiyet bağı yoksa neye göre rücu edeceksiniz? Alt işveren olarak tanımlanan kişiliğe yüklenmiş bir kusur var mı?


Saygılar.

Sayın ISIL YILMAZ;

Elbette, rücu ve kusur oranlarıyla ilgili düşüncenizde/hatırlatmanızda çok haklısınız.

İşverenlerin kusur oranlarının, işçinin işverene karşı açıtığı tazminat davasında önemi olmayacağı, işçinin tazminat alacağı varsa, bunun tamamını dilerse kusuru olmayan alt işverenden, dilerse de kusuru olmayan asıl işverenden isteyebileceği konusunda da hemfikir olduğumuzu sanıyorum.

Benim (somut olaydan bağımsız olarak) tereddüt ettiğim hususu bir daha dile getirmek gerekirse:

Bildiğiniz üzere, asıl işveren alt işveren ilişkisine geçerlik tanınması için (artık) çok titiz araştırma yapılıyor. Birçok kararda, asıl işverenin de alt işverenin de ve işçinin de asıl ve samimi iradesiyle kurulmuş olsa bile alt işverenlik sözleşmesinin geçersiz sayıldığı ve işçinin baştan itibaren itibaren asıl işveren işçisi sayıldığı görülebilmektedir.

İş Kanunu'nun 2. ve/veya 3. maddesi veya Alt İşverenlik Yönetmeliği'ndeki herhangi bir hüküm sebebiyle, işçinin açtığı davada sadece asıl işverenin sorumlu tutulması, asıl işverenin aralarındaki sözleşmeye dayanarak alt işverene rücu davası açmasına engel midir?

Saygılar.