Mesajı Okuyun
Old 16-01-2010, 16:00   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/2882
Karar: 2007/5544
Karar Tarihi: 23.03.2007

TAKİBİN İPTALİ DAVASI - TENSİPLE TEMİNAT KARŞILIĞINDA TAKİBİN DURDURULMASINA KARAR VERİLMİŞ OLMASI - BORÇLU TARAFINDAN TEMİNAT YATIRILMADIĞINDAN TAKİBİN DURDURULMAMASI - İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNİN İSABETSİZ OLMASI

ÖZET: Mahkemece tensiple teminat karşılığında takibin durdurulmasına karar verilmiş olup, borçlu tarafından teminat yatırılmadığından takibin durdurulmamış olması karşısında yukarıda belirtilen yasa maddesi karsısında borçlu aleyhine, icra inkar tazminatına hükmedilmesi isabetsizdir. Kabule göre de borçlu, alacağın 5.586 YTL'lik kısmı ile ilgili olarak borcu olmadığı itirazında bulunmuş ve mahkemece, alacaklı beyanı dikkate alınarak bu itirazla ilgili 2.450 YTL'lik kısım kabul edilerek takibin bu miktar üzerinden iptaline karar verildiğine göre, borçlunun haksız itiraza sebebiyet verdiği kalan kısım da 3.136 YTL üzerinden %40 icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilmemesi de isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 169)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Bono ve çeklere dayalı kambiyo takibine karsı borçlu, 5.586 YTL'lik kısmı itirazda bulunmuş ve mahkemece de borcun ödendiği anlaşılan 2.450 YTL'lik kısmı için takibin iptaline, diğer itirazların reddine ve inkar edilen 5.586 YTL'lik alacak üzerinden %40 hesabı ile 2.234,40 YTL tazminata karar verilmiştir.

1- İİK. nun 169/a-6 maddesine göre borçlu itirazının esasa ilişkin nedenlerle reddi ve takibin muvakkaten durdurulması halinde alacaklı lehine icra inkar tazminatı ve para cezasına, mahkemece hükmolunur. Somut olayda mahkemece tensiple teminat karşılığında takibin durdurulmasına karar verilmiş olup, borçlu tarafından teminat yatırılmadığından takibin durdurulmamış olması karşısında yukarıda belirtilen yasa maddesi karsısında borçlu aleyhine, icra inkar tazminatına hükmedilmesi isabetsizdir.

Kabule göre de borçlu, alacağın 5.586 YTL'lik kısmı ile ilgili olarak borcu olmadığı itirazında bulunmuş ve mahkemece, alacaklı beyanı dikkate alınarak bu itirazla ilgili 2.450 YTL'lik kısım kabul edilerek takibin bu miktar üzerinden iptaline karar verildiğine göre, borçlunun haksız itiraza sebebiyet verdiği kalan kısım da 3.136 YTL üzerinden %40 icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilmemesi de isabetsizdir.

2- İİK. nun 169/a-6 maddesi uyarınca esasa ilişkin nedenlerle borçlu itirazının kabul edilmesi halinde talebe bağlı olmaksızın kabul edilen kısımla ilgili olarak 2.450,00 YTL borçlu lehine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedileceği öngörüldüğünden borçlu lehine icra inkar tazminata ve para cezasına hükmedilmemesi de isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları