Konu
:
İcra memurunun el koyma yetkisinin sınırı
Mesajı Okuyun
13-01-2010, 14:31
#
7
Av.Özgür KARABULUT
Alıntı:
Yazan
wellan
Çok enterasan bir olay meydana gelmiş.Olayı kademeli olarak değerlendirmek gereklidir.Üçüncü kişiye ait olan bir eşya(bilgisayar) haczedildiğinde İİK 97 ye göre istihak iddiasına bulunulmalıdır.İsithkak iddiasında bulunulmadığı varsayımında,ikinci kademe olarak haczedilen mahcuz mal açısından borçlunun tasarruf yetkisi kısıtlandığı için mahcuz üzerinde tasarruf edemeyecektir.Ancak somut olayda bilgisayar içerisindeki hardisk yani ticaret bilgileri,bilgisyarın satışı için luzumlu ve gerekli olan bir unsurmudur?Kesinlikle hayır.Olaya etik olarak yaklaşıldığı zaman satılacak olan bilgisayar içerisinde vekili olduğunuz şirketin bilgileri var şeklinde satışa çıkarılmaz,kıymet takdiri açısından içindeki bilgilerin bir maddi etkisi de olmayacaktır.Değerli meslektaşlarım ne düşünür bilemem ama bence burada İİK.82/2 de yer alan mesleği için luzumlu olan eşya kategorisine sokulamaz mı?Bu konuda görüş bildirilirse;somut olay hakkında daha sağlıklı düşünceler ortaya çıkacağını düşünüyorum.SAYGILARIMLA.
Sayın Wellan;
İİK 82/2'den çok 82/4 açısından düşünülebilirse de bence yapılan iş bilgisayar programcılığı gibi doğrudan bilgisayar ile bağlantılı bir iş değilse bilgisyaraın haczi caizdir. Ayrıca, ekleyeceğim Yargıtay kararında Yüksek Mahkeme "meslek kavramının teşebbüsten ayrılmasından" söz etmiş:
Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/16696
Karar: 2003/20386
Karar Tarihi: 20.10.2003
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlular vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Dairemizce oluşturulan son içtihatlar doğrultusunda haczedilemeyecek malların kapsamını tayin edebilmek için sanat sözcüğüyle eş anlamda kullanılmış olan meslek kavramının teşebbüsten ayıracak kıstasların açıklanması gerekir. Zira borçlu bir meslek sahibi sayıldığı takdirde bu mesleğiyle ilgili alet-edavat ve kitapları gibi mallar haczedilemeyecek aksine bir teşebbüs sahibi sayıldığı zaman teşebbüsün malları sermaye ağırlıklı olup haczedilebilecektir. Şikayet konusu incelenirken Merciice gözönünde bulundurulması gereken husus borçlunun yaptığı işte sermaye ile emeğin karşılıklı oranları tespite çalışılır ve emeğin değerinin sermayenin değerinden fazla olduğu görülürse bir mesleğin varlığına aksi taktirde bir teşebbüsün sözkonusu olduğuna hükmedilir ( HGK. 2.12.1972 tarih 72-572-974 sayılı karar ).
Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde bilgisayar ve eklentileri ( beyin, klavye, printer ) borçlunun mesleğini devam ettirmesi zorunlu aletlerden olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca hemen belirtelim ki, kıymeti fazla olsa dahi mesleki eşyanın haczedilmeyeceğine karar verilerek borçluda bırakılması zorunludur. Bir başka anlatımla İ.İ.K.'nun 82/12.maddesine benzer bir kıyaslama bu gibi halde uygulanmaz. Mercice aksine düşüncelerle yukarıda açıklanan mahcuzla ilgili istemin reddi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
Av.Özgür KARABULUT
Üye Kimliği
Av.Özgür KARABULUT İsimli Üyeye Özel Mesaj Gönderin
Av.Özgür KARABULUT İsimli Üyeye Email Gönderin
Av.Özgür KARABULUT İsimli Üyenin Tüm Mesajları Arayın