 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Engin Özoğul |
 |
|
|
|
|
|
|
Saim Abi,
İşe iade davası son kararlar sonrasında artık işçi için avantajlı bir dava olmaktan çıktı. İşçinin(somut olaydaki gibi) gerçekten işe dönmek niyeti yoksa bu davayı önermekten çekinmeliyiz diye düşünüyorum.
Bir işe iade davasının sonuçlanma süresi ortalama 2 - 2,5 yıla çıktı. 2 yıl iyimser bir tahmin oldu.
Bu süre sonunda diyelim ki dava kazanıldı ve işveren işçiye gel işe başla dedi. Kendine göre bir düzen oturtan işçi düzenini bozup işe giderse genellikle benzer sorunlarla karşılaşıyor. Kurumsal firmaların dışında işçiye sürekli baskı yapılıp yıldırma politikası uygulanıyor.
İşçi "düzenimi bozamam, yeni bir iş buldum, gidersem yine sorunlar yaşayacağım ve ne olacağım belli değil, işverenin çağrısına rağmen işe başlamıyorum" derse elde edebileceği maddi değer: -0- Üstelik avukata yapacağı ödemeler, noter giderleri filan düşünülünce -1 ya da -2 maaş kaybı oluyor.
Eskiden işe iade davası = 8 maaş demekti. Şimdi işverenler de mevcut yargıtay uygulamasına göre hareket ediyor.
|
|
 |
|
 |
|
Engincim,
Bu yazdıklarının hepsi doğru. Katılıyorum. Ancak biliyorsun ki hukuk, şekli adaleti tesis etmekle yetiniyor. Yeniden işe iade davası açmadan 4+4 isterim denildiğinde, mahkeme sen işe başlamışsın, artık 4'ün birisini alamazsın derse, sıkıntı doğabilir...