Mesajı Okuyun
Old 05-01-2010, 14:26   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla ilgili karar-3

E. 2008/3556
K. 2009/2468
T. 28.4.2009
• ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT YAPIM SÖZLEŞMESİNİN FESHİ ( Tapu İptali ve Tescil - Fotokopi Belge Altındaki İmza da İnkâr Edilmiş ve Belge Aslı da İbraz Edilememiş Olduğundan Varlığı Kanıtlanamamış Davanın Reddi Gerektiği )
• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Fotokopi Belge Altındaki İmza da İnkâr Edilmiş ve Belge Aslı da İbraz Edilememiş Olduğundan Varlığı Kanıtlanamamış Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine Dayalı Davanın Reddi Gerektiği )
• SÖZLEŞMESİNİN FESHİ ( Tapu İptali ve Tescil - Fotokopi Belge Altındaki İmza da İnkâr Edilmiş ve Belge Aslı da İbraz Edilememiş Olduğundan Varlığı Kanıtlanamamış Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine Dayalı Davanın Reddi Gerektiği )
• ADİ YAZILI ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT YAPIM SÖZLEŞMESİ ( Fotokopi Belge Altındaki İmza da İnkâr Edilmiş ve Belge Aslı da İbraz Edilememiş Olduğundan Varlığı Kanıtlanamamış Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine Dayalı Davanın Reddi Gerektiği )
• FOTOKOPİ BELGE ALTINDAKİ İMZA ( İnkâr Edilmiş ve Belge Aslı da İbraz Edilememiş Olduğundan Varlığı Kanıtlanamamış Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine Dayalı Davanın Reddi Gerektiği )
4721/m.706
818/m.213
2644/m.26
1512/m.60
ÖZET : Dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, tapu kaydının iptâli ve tescil istemlerine ilişkindir. Somut olayda davalı yanca, adî yazılı arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin varlığı kabul edilmeyerek ibraz edilen fotokopi belge altındaki imza da inkâr edilmiş ve belge aslı da ibraz edilememiş olduğundan, varlığı kanıtlanamamış kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı fesih, iptâl ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı delil başlangıcı dahi kabul edilemeyecek fotokopi belgeye itibar edilerek tanık dinlenmesi ve yine fotokopi belge üzerinde inceleme yapan Adli Tıp raporuna itibar edilerek sözleşmenin varlığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Mehmet Kaya ile davalı asil E.. D.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı ile davalı asil dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, tapu kaydının iptâli ve tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu Halilağa Mahallesi 279 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tesciline esas olan 15.06.1999 gün ve 1633 yevmiye nolu akit tablosunda intikal nedeni satış olarak yazılı olup, satış bedeli de 500,00 TL olarak gösterilmiştir. Davacı yanca, aynı tarihli adî yazılı sözleşme ile dava konusu taşınmazın kat karşılığı inşaat yapımı için davalıya devredildiği ileri sürülmüş ise de; davalı taşınmazı satın aldığını savunmuş davacının ileri sürdüğü kat karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığı ve kendisine ait olduğu ileri sürülen imzayı inkâr etmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri tapuda pay devrini de içerdiğinden, TMK’nın 706, BK’nın 213, TK’nın 26, Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri uyarınca geçerliliği resmî şekilde yapılmış olmaları koşuluna bağlıdır. Taraflar arasında resmî şekilde yapılmış bir sözleşme bulunmamaktadır. Her ne kadar sözleşmenin ifa ile sonuçlanması ya da tapuda sözleşme gereği pay devri halinde sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmek Daire’mizin 23.10.2002 gün 2457/4795 E.K. sayılı ilâmı ve benzer içtihatları uyarınca iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağından sözleşmenin geçerli kabul edilmesi gerekir ise de şekil eksikliğini ileri sürmenin iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağını kabul etmek için öncelikle davalının imzasını ve içeriğini kabul ettiği ya da imzanın davalıya ait olduğu saptanan adî yazılı sözleşmenin bulunması gereklidir. Aslı ibraz edilmeyip fotokopisi ibraz edilen ve diğer tarafça kabul edilmeyen fotokopi belge üzerinde imza ve yazı incelemesi yapılamayacağı gibi yapılmış olsa bile bu rapora itibar edilemez ( Yargıtay HGK’nın 16.03.2005 gün, 2005/13-80 esas ve 2005/149 karar sayılı ilâmı ) ve yine altındaki imzası inkâr olunan fotokopi belge yazılı delil başlangıcı kabul edilerek, bu belgeye dayanılmak suretiyle tanık dahi dinlenemez ( Yargıtay HGK’nın 21.04.1993 gün, 15-17/1170 sayılı ilâmı ).

Somut olayda davalı yanca, adî yazılı arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin varlığı kabul edilmeyerek ibraz edilen fotokopi belge altındaki imza da inkâr edilmiş ve belge aslı da ibraz edilememiş olduğundan, varlığı kanıtlanamamış kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı fesih, iptâl ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı delil başlangıcı dahi kabul edilemeyecek fotokopi belgeye itibar edilerek tanık dinlenmesi ve yine fotokopi belge üzerinde inceleme yapan Adli Tıp raporuna itibar edilerek sözleşmenin varlığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklana nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettirmediğinden davalı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.