Mesajı Okuyun
Old 05-01-2010, 12:14   #11
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/14079
Karar: 2004/10744
Karar Tarihi: 02.11.2004

BORÇLU KOOPERATİFİN ALEYHİNE GİRİŞİLEN İCRA TAKİBİNE KARŞI ALACAKLI İMZASINI TAŞIYAN BONONUN HAMİLİNE ÖDENDİĞİ - SENET ALTINDA İMZASI OLAN KİŞİNİN SORUMLULUĞU - BORÇ KONUSU OLMAYAN ŞEYİN TEDİYESİ - İSTİRDAT DAVASI

ÖZET : Davacının yetkisi olmadığı halde tek imza ile kooperatif adına bono keşide ettiği sabit olup, anılan bonoların Kooperatifi bağlamayacağı, ancak senet altında imzası bulunan davacının şahsi sorumluluğuna yol açacağı tartışmasızdır. Somut olayda kooperatif kaşesini taşıyan iki bonoda, davacının tek imzası bulunduğundan, kooperatifin söz konusu bonolar karşılığında bir hizmet alıp almadığı belirlenerek hüküm tesis edilmesi gerekir.

(818 S. K. m .62) (1163 S. K. m. 60)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Konya Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 24.09.2003 tarih ve 2001/699-2003/503 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 02.11.2004 günde davacı avukatı Elif Ö ile davalı avukatı Zeliha B gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde kooperatifin boya-badana işlemi yapan Adem Ü'e hakedişlerinin bakiyesi olan ( 550.000.000 ) TL.nı ödeyecek kaynak bulunamaması nedeniyle bu şahsın talebiyle alacağına karşılık olmak üzere Ş Ticaret Ltd. Şti. sahibi Sabit K'ten satın alınan bir buzdolabı, bir çamaşır makinası ve bir TV'nin karşılığını teşkil etmek üzere iki adet ( 275.000.000 ) TL. bedelli senedin müvekkilince imzalanarak verildiğini, davalı kooperatifin senetteki imza eksikliğinden yararlanarak, kooperatif aleyhine yapılan icra takibinden dolayı alacaklıya karşı İcra Tetkik Mercii nezdinde dava açarak takibi iptal ettirdiğini, bunun üzerine alacaklının müvekkiline rücu ederek alacağının ödenmesini istemesi üzerine, müvekkili tarafından takip dosyasına ( 1.136.428.000 ) TL. ödenmek zorunda kalındığını ileri sürerek, bu miktar paranın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, %40 inkar tazminatının davalıdan alınarak, müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının müvekkili Kooperatifte yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde çift imza kuralına uymaksızın tek imza ile keşide ettiği senetlerin sadece kendisini bağlayıp, kooperatifi bağlamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporlarına nazaran, dava dışı Şamil Ltd. Şti.nin davalı kooperatif aleyhine iki adet bonoya dayalı takibe giriştiği, icra dosyasında davacının takip borçlusu olarak gözükmediği, icra takibine İcra Tetkik Mercii Hakimliği nezdinde itiraz eden davalı borçlunun talebinin kabul edilerek takibin durdurulduğu, bu kararın onandığı, buna rağmen davacıdan her hangi bir talep olmamasına, icra tazyik ve tehdidi altında bulunmamasına rağmen davacının borcu ödediğini iddia ettiği, BK.nun 62. maddesine göre borçlu olmadığı şeyi ihtiyari ile veren kimsenin hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemeyeceği, davacının da herhangi bir zorlama olmaksızın kendiliğinden ve durmuş olan takibe rağmen borcu ödediğini iddia ettiğinden ödediği miktarı istirdat edemeyeceğinden sabit olmayan davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, borçlu kooperatif aleyhine girişilen icra takibine dayanak olarak, kooperatifin borcu için alacaklı davacının imzasını taşıyan bono bedelinin bono hamiline ödendiği ve kefaleten yapılan bu ödemenin gerçek borçlu olan kooperatiften rücuen tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, BK.nun 62. maddesi uyarınca borçlu olmadığı şeyi ihtiyarıyla ödeyen davacının ödediğini istirdata hakkı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. BK.nun 62. maddesinin uygulanabilirlik koşulları, sırasıyla bir kimsenin, bir başkasına bir borcu ifa etmek zannıyla bir kazandırımda bulunması, bu kazandırmanın rıza ile yapılması, gerçekte bu borcun mevcut olmaması ve nihayet kazandırıcı işlemi yapanın kendisini borçlu veya karşısındakini alacaklı sanmış olmasıdır. İfada bulunan kişinin kendisini hataen borçlu zannetmesi, bu borcun hiç meydana gelmemiş olması veya meydana gelmişse de sonradan ortadan kalkmış olması yada borçlunun alacaklının kimliğinde yanılmış olması hallerinde gerçekleşebilir. Bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya dönüldüğünde, davacının yetkisi olmadığı halde tek imza ile kooperatif adına bonolar keşide ettiği sabittir. Anılan bonoların Kooperatifi bağlamayacağı, ancak senet altında imzası bulunan davacını şahsi sorumluluğuna yol açacağı tartışmasızdır. Bu durumda, ortada davacının sorumluluğunu gerektirir bir borç mevcut olmakla BK.nun 62. maddesinin tatbik koşullarının bulunduğundan söz edilemez. Bu durumda, ortada kooperatif kaşesini taşıyan iki bono söz konusu olup, davacının tek imzasını taşıdığı sabit olduğundan, kooperatifin söz konusu bonolar karşılığında bir hizmet alıp, almadığı belirlenerek, hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir edilen 375.000.000 TL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.11.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları