Mesajı Okuyun
Old 01-01-2010, 22:58   #52
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan HUS Hukukta Uzmanlık Sınavı

Arkadaşlar bu konu daha önce farklı başlıklar altında da tartışılmıştı. Anımsadığım birisi kaliteli hukukçu

Burada bence tartışma yanlış bir yöne kayıyor. Geçmişteki tartışmalarda da özel hukuk fakültesi, devlet fakültesi gibi bir yerlere kaymıştı.

Önceki tartışmalarımdan bir iki lafımı aktarayım:
TC. kuruluşundan bu yana 2 hukuk fakültesine sahipti. Ankara ve İstanbul. Ankara cumhuriyetin kuruluşundan sonra kuruldu. İsatanbul daha eskidir. 3. fakülte yanılmıyorsam 78 de İzmir'de kuruldu. Sistem 3. fakültenin kurulmasına karar vermişti. Ama 50 yıl sonra.

80 darbesinden sonra mantar gibi hukuk fakültesi açıldı. Burada sorulması gereken sorulardan birisi 50 yılda bir fakültenin altyapısını hazırlayıp onu açmaya karar veren devletin 10 yılda 50 fakültenin altyapısını nasıl hazırlayacağıdır. Böyle birşey olanaksızdır. Elinizde 3 fakülte ve buna uygun öğretim üyesi var, bir anda bunu 50 fakülteye çıkarıyorsunuz ve bu fakültelerde eğitim verecek kadroyu sağlıyorsunuz. Bu olanaksız.

Daha önce avukatlık sınavı ile ilgili olarak da benzer konular tartışıldı. Benim avukatlık sınavına temel karşı çıkışım devletin bir insanı sınavdan geçirip sen hukukçu olacaksın diye 4 yıl okuttuktan sonra sınava alıp sen hukukçu olamazsın deme gibi bir hakkı olmadığıdır.
Benzer olay diğer eğitim kurumları (en belirgin örneği eğitim enstitüleri) için de geçerlidir. Ben şunu sorarım: Yahu arkadaş ben hukukçu olamayacaksm neden beni hukuk fakültesinden mezun ettin? Sen hukukçu olamazsın de 1. 2. 3. 4. sınıftan at. Hem mezun et hem de sen hukukçu olabilirmisin diye sınava sok. Bu son derece olumsuz bir durum. Bu olumsuzluk başta öğretmenler olmak üzere diğer meslek grupları için de geçerli.

Sayın Dikici'ye katılıyorum. Ben de sınava girerim. Fakültenin amacı nedir? Kaliteli emek üretmek. Özel hukuk devlet hukuk fakülteleri tartışmasını açmak istemiyorum. Burada tartışılması gereken insanların gerektiğigibi eğitim alıp, istenen hizmeti sağlayabilmesidir. Yoksa paralı hukuk fakültesinden mezun olmuş, benim kadar hizmet veremez demek sonucu değiştirmez. Böyle bir iddia da haklı görülemez. Sorun hukuk eğitiminin yeterince ve düzgün verilmesinde, hukukçu olan insanların da verdikleri emeğin karşılığını alabilmesinde yatıyor. Ben ondan daha iyi avukatım, ben ondan daha ucuza iş yaparım mantığı ile bu olay çözümlenemez.

Sayın Yücel'in de çok ciddi bir uyarısı var. Ben yukarıda avukatlık sınavına karşı çıkış gerekçelerimi anlatmıştım. Şimdi getirilen düzenleme avukatlık sınavından kat kat kötü ve kişisel. Sayın yücel buna dikkat çekiyor. Ben sayın Yücel'in kuşkularını paylaşıyorum.

Arkadaşlar şunu untmayalım. Biz esnaf değiliz. Bizim işyerlerimiz dükkan değil. Müvekkillerimiz de müşteri değil. Biz serbest meslek mensubu olan birier kamu görevlisiyiz. Sorumluluğumuz da buna eş değer olarak yürür. Bu çerçevede önceki tartışmalardan çıkan sonuçlarla birlikte değerlendirirsem ben kendimi bakkal gibi görürsem süpermarketin beni yemesine izin vermek zorunluğunu da üstlenmiş olurum. Ben meslek kuralları içinde kendi görevini yerine getiren bir kamu görevlisiyim. Bu çerçevede haklarım ve yükümlerim vardır.

Şimdi yeniden Sn. Yücel'in kuşkularına dönelim:
Avukatlık sınavı neden kaldırıldı, böyle bir sınav neden getiriliyor, sınavı kim, hangi ölçülere göre yapacak?

Sınavlar objektif bir ölçüme bağlanmak zorundadır. Ben sınav kağıdına görünmez mürekkeple seni seviyorum diye yazdığım için sınavı geçiyorsam bunun adı sınav değildir. Kriteri olmayan böylesine serbest taktir yetkisine sahip bir sınav olamaz.

Geçmişte de tartıştığımız nokatalardan birisi bu: Kaliteli hukukçuyu nasıl elde edeceğiz. Hukukçu ise kalitesi üstlendiği işe verdiği önemle tartışılır. Kaliteli hukukuçu yapılan yazılı sınaz sonucu bu olur, bu olmaz diyerek kararlaştırılmaz. Size bir örnek vereyim 12 eylül döneminde de 12 mart döneminde de bir çok avukat arkadaşım dayak yemek pahasına müvekkilleri ile görüşmeye gitmiştir. Siz bunun hukukla ne ilişkisi var diyebilirsiniz. Ama o avukatlar üstlendikleri savunma görevini yerine getirmeye uğraştılar. Hukuk burada. Siz yazılı sınazla böyle bir sorumluluğu taşıyan insanları seçemezsiniz.

Sonuçta hukuk eğitiminin ve staj sisteminin baştan sona yeniden irdelenmedi gerektiği kanısındayım. Getirilen yeni düzenleme avukatlık sınavı hakkındaki düzenlemeden daha kötü bir düzenlemedir. Bu yöntemler bizi mesleğimizden uzaklaştıraçak, mesleğe saygıyı azaltacak yöntemlerdir.

Saygılar.