29-12-2009, 23:14
|
#1
|
|
BİlİnÇlİ Taksİr
Forumda epeyce önce tartışılmış bir konuyu yeniden açıyorum ancak aradan geçen zamanda Yargıtay'ın eğilimlerinin ve örneklemelerinin belirginleşmiş olabileceği ümidiyle somut olayı paylaşıyorum.
Bir köyde yapılan düğünde davetliler kuru sıkı ve normal silahlarla havaya ateş ederlerken polis olan ve kendisi de düğün davetlisi olan A silahına davranır ve birkaç el ateş eder.Daha sonra silahı tutukluk yapar ve yaklaşık 10 yıllık polis olan A silahtaki tutukluluğu silahı yere paralel bir şekilde tutarak gidermeye çalışırken ( mekanizmayla oynayarak doldur boşalt yaparken) silah ateş alır ve silahtan çıkan mermi hemen önünde duran oğlunun göğsünü deler geçer ve oğlu ağır bir şekilde yaralanır,oğlunu delip geçen kurşun oğlunun arkasında bulunan küçük bir kız çocuğunun göğsüne saplanır ve kızın ölümüne sebebiyet verir.
Müştekiler vekili olarak davanın Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılmasını beklerken Cumhuriyet Savcılığı;
Polisin kendi oğlunun yaralanması nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir
Kız çocuğunun ölümünü de basit taksir olarak değerlendirerek 85/1 gereğince yargılanması istemiyle davayı Asliye Ceza Mahkemesi'nde açar.
Bu arada polisin kendi çocuğundaki yaralanma 89/2 kapsamında yani bilinçli taksir uygulanacak olsaydı takibi şikayete tabi olmayacaktı ve dava 85/2 gereğince Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılacaktı.
Arkadaşlara sorum şu,yaptığım aramalarda Yargıtay'ın bu tip hareketlerin (düğünde ve maç sonrası ateş etmek) bilinçli taksirden cezalandırılması gerektiğini içeren haberler buldum ancak elimde bu duruma ilişkin somut bir karar yok.
Elinde, düğünlerde havaya ateş açmak sonucu birinin öldürülmesinin, bilinçli taksir olarak kabul edilmesi gerektiğini gösteren bir Yargıtay kararı olan var mı ?
Varsa ve paylaşırsa şimdiden müteşekkir olurum...
|